25 Aralık 2022 Pazar

2022 yılı biterken

Merhaba Arkadaşlar,

2022 yılı biterken hem kendi adıma hem de genel olarak Kendo dünyası adına neler yaşadık onlara genel olarak bakmak istiyorum.

2022 yılı kendi adıma hüzünlü başladı demeden geçemeyeceğim. Hayatımda önemli bir yeri olan ve kişisel olarak zor yıllar geçirdiğim bir dönemde yanımdan hiç ayırmadığım , sıcacık kalbi ile beni her zaman mutlu eden yoldaşım "NİTO"nun ölüm haberi ile çok ama çok üzüldüm.

Hayalimde her zaman "bir gün oğlumu tanıştıracağım" ve onu da beni sevgisiyle sarıp sarmaladığı gibi seveceğinin hep hayalini kurmuştum. Belki gelecekte oğluma onu anlatabilirim.


Kendo adına ise Birleşik Krallıkta ilk Kyu Sınavında jüri üyesi olarak görev aldım. Türkiye'de alışageldiğimiz sınavlardan çok farklıydı. Bu da benim için yepyeni bir deneyim oldu.


Mayıs ayında ise gene bir ilk yaşayarak Birleşik Krallıkta yer alan yepyeni bir sistemin ilklerinden yer almanın gururunu yaşadım. Jüri Üyeliği için uygulanan ilk eğitim ve bu eğitimin özeleştirisini yapmamız rica edildi.

Glasgow'da yer alan seminer ve Dan sınavı etkinliğinde , ben ve benimle birlikte 6 kişiye bu çok özel eğitimin ilk aşamasını tecrübe etme şansını elde ettim. Kesinlikle bambaşka bir deneyimdi.


Temmuz ayında ise, Orta İngiltere'de gerçekleşen bir diğer seminer ve Dan sınavı etkinliğinde Jüri Üyeliği eğitimimizin ikinci ve son bölümünü alarak, jüri de yer alma gururunu yaşadım. Kesinlikle büyük bir sorumluluk gerektiğini söylemekte fayda var.


Ekim ayında ise, KendoStar'ın Ceo'su olan Andy Fisher'ın seminerine katılmak son derece keyifliydi. "Shiai nasıl kazanılır" isimli seminerde çok etkili ve mantıklı teknikleri bir arada görmek ayrı bir keyifken, ciddi bir katılımcı sayısının da seminere katılması büyük bir mutluluk kaynağı oldu.


Aralık ayının başında ise, Kuzey Batı İngiltere de yer alan ve Kendo'yu ciddiye alan yüksek seviyeli dostlarımızla kurduğumuz bir grubun ilk çalışmasını yaparak ne kadar da mantıklı bir karar aldığımızın kanıtı oldu. Son derece başarılı ve gelen kişilerin deneyimini tüm kalplerini açarak paylaşmaları herkesi mutlu etti.


Elbette ki, İngiltere gibi bir ülke içerisinde yukarıda saydıklarım kadar etkinlik veya turnuva yapılmıyor. Şahsen katılamadığım bir çok kaliteli ve güzel seminerler ve turnuvalarda yaşandı. Ancak ne benim ne de eşimin gitmesine imkan olamadı.

Yıl biterken bence Avrupa için çok ama çok önemli bir etkinlik ise Türkiye'de yapılması beni çok ama çok gururlandırdı. Keşke imkanım olsaydı da bende seminerde yer alabilseydim. Ancak , ülkeden çıkmak için gerekli pasaportum varken, ülkeye girmek için gerekli pasaportumun süresi yeni bitmişti.

Türk Kendosu için önemli bir kilometre taşı diyebileceğimiz bu etkinlikle bence avrupa için de önemli bir mesaj verilmiş olduğuna inanıyorum. Türk Kendosu için her ne kadar sayımız azalmış olsa da , gene de istenince ve tüm kalbinizle çalışınca bunun gibi bir etkinliğin altından kalkılabileceğini herkese gösterdiler. Kendo Derneğinin bu başarısından dolayı kesinlikle çok tebrik ediyorum.


Bir çoğunuzun bildiği gibi hayatımın diğer bir parçası da profesyonel olarak Kendo dünyası adına bir ekipman sağlayıcı olarak çalışıyor oluşum.

KendoStar firması ile birlikte son derece başarılı bir yıl geçirdiğimizin çok ciddi bir şekilde farkındayız. Satış rakamlarımız ve müşteri memnuniyeti ile de sanırım bunu herkese kanıtladığımıza inanıyorum.

Öncelikli hedefimizin her bir müşterimize birebir yardım etme felsefesi ile en iyi malzemeyi en hızlı şekilde bir araya getirmemizdi. En yalın haliyle web sitemizi aktif tutarak, kafa karıştırmadan ve tam diledikleri gibi keyifli bir alışveriş hissini kazandırabildiğimize çok memnunuz.


KendoStar ekibinin bir parçası olmaktan son derece mutluyum. İnanıyorum ki, önümüzdeki yıl da başarı çıtamızı bir kademe daha yukarı taşıyabileceğiz.


Sizlerle bu blog ile bir araya gelmekten ve vakit ayırarak deneyimlerimi okuduğunuz için tekrar çok teşekkür ederim.

Yeni yılınızı kutlar, sağlık, başarı ve kendo dolu yepyeni bir yıl geçirmeniz dileği ile.


Saygılarımla

3 Aralık 2022 Cumartesi

Kendo NW England - 24.11.2022

Merhabalar,

Bugün sizlere geçmişte bir örneğini Türkiye'de yaptığımız ve bence çok ama çok faydalı olduğuna inandığım bir etkinliğin İngiltere'deki hikayesini anlatacağım.

Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi İngiltere veya bağlı bulunduğu Birleşik Krallık topraklarında Kendo'nun yoğunluğu ve tarihi Avrupa genelinde olduğu gibi çok daha eski ve köklüdür. Bunun da elbette ki kendince getirileri mevcut. Bir çok yüksek seviyeli Kendo disiplini uygulayıcıları barındırmaktadır.

Ama tüm dünya geleninde olduğu gibi Covid ile birlikte daha önce çok açığa çıkmamış meseleler bu sorun ile daha fazla göze batar hale geldi. En büyük sorun, hemen hemen her yerde olduğu gibi deneyimli ve bir o kadar da ileri yaştaki yüksek seviyeli Kendocuların vefatı veya bu disiplini çeşitli nedenlerden ötürü bırakmaları oldu.

Türkiye'de her ne kadar bu oranda kendo yapan kişi ve yüksek seviyeli dostlarımız olmasa da, gene de önemli bir miktarda ve Türkiye için çok önemli Kendocu arkadaşlarımızı artık aramızda göremez olduk. Tek teselliğim bu dostlarımızın vefat etmediğini bilmemiz. 

Birleşik Krallık toprakları da tam olarak aynı şekilde etkilendi. Ama buradaki temel sıkıntı bir değil, bence birden çok fazla gibi bana görünüyor. Evet yüksek seviyeli hocalarımız var, evet bir çok Kendocu da var ve hatta her gün bir çoğu da sürekli ama sürekli aramıza katılıyor. Gene de bir çok sorun gene de bulunmakta.

Buranın en güzel özelliklerinden biri kesinlikle kulüplerin birbirleriyle dostça geçiniyor oluşları. Bu da bana daha önce bir çok dostumuzla birlikte yaptığımız bir çalışmayı hatırlattı. Ve sonunda ise geldiğimiz nokta "Kendo NW Englandgüzel bir grup kurduk. Açılımı "Kuzey Batı İngiltere Kendo" :)

İlk çalışmamızı geçen perşembe akşamı Bolton da gerçekleşti. Sayımız az mıydı? çok muydu? inanın bilmiyorum. Ama 18 kişilik bir ekip küçük bir salonu tamamen doldurmaya yetti. Sanırım 1-2 kişi daha olsaydı ciddi bir sıkıntı yaşayabilirdik.

İki saatlik serbest çalışma yani "GODO-KEIKO" bence son derece başarılıydı. Kimisi dilediği kihonları çalışma fırsatı buldu, kimisi direk serbest keiko'ya başladı.

Grubumuzu kuran ve herkesi bir araya getirme yükünü omuzlayan kişi gene gruptaki en üst seviyeli kişi olan Andy Fisher 6.Dan Renshi idi. Onunla birlikte altı tane 5.Dan bu grubun içerisinde yer alması çok güzel ve olumlu oldu. Ve elbette ki, bir çok arkadaşımız daha bizimle çalışmalara katılarak emeklerimize katkıda bulundu.

Şu an için bu güzel grup ayda bir kere toplanmaya kararlı görünüyor. Doğrusu ayda bir kere toplanmakta yeterli diye inanıyorum.

Daha sonraki çalışmalarımızı ve deneyimlerimi sizlerle tekrar paylaşma dileği ile.


Saygılarımla

20 Kasım 2022 Pazar

Bir Arkadaşımıza Tavsiye Vermek

Merhaba Arkadaşlar,


Bugün umarım herkesin keyfi yerindedir. (Artık hangi gün bu yazıyı okuyorsan o günden bahsediyorum)


Bu yazımda sizlere geçtiğimiz cuma akşamı başıma gelen bir deneyimi paylaşmak istiyorum.

Uzun bir süre önce tanıştığım bir arkadaşım, yakın bir zaman içerisinde tekrar "Dan Sınavına" girmek istediğini söyledi. Bence çok güzel bir haber, insanların sınavdan kaçmalarına veya "ben sınava karşıyım" adı altında korkularını gizlemelerinden hoşlanmıyorum.

Sonrasında , girdiği son sınavda kalmasına rağmen geçmeye yakın bir Kendo yaptığını söylediklerini ifade etti. Bende, elinde son sınav görüntüleri elinde varsa ve sorun olmayacaksa kendimde izlemek istediğimi söyleyince sağ olsun benimle bu kişisel deneyimini paylaştı.

Burada uzun uzun yada tek tek detaylara girmek istemiyorum, ancak her kim ona "Geçmeye yakın Kendo yapmışsın" dediyse Allah onun taa...... !


Şimdi araya ufak bir başka anımızı anlatarak konuyu açmak istiyorum. Ve neden kızdığımı da anlamanızı rica ediyorum.

Yıllar yıllar evvel, Asami Sensei (8.Dan Kyoshi) Türkiye'yi ziyaret ettiği yıllardan birinde Ankara'da kendisinin seminer turnesinin bir ayağında harika bir gün birlikte çalıştık. Ben ve çocukluk arkadaşım ile birlikte bazılarımızın Dan sınavı yaklaşıyordu ve kendisinden tavsiye almak istediğimizi İstanbul'dayken (yanlış hatırlamıyorsam) söylemiştik.

Her neyse, seminerin bitmesine yakın bizleri bir kenara ayırarak eşleştirdi ve birer sınav denemesi yaptırdı. Tabi o an, orada birbirimizi izlerken kendi kendimize "Vayy ... güzel vurdu" yada "Ooo... hoca kesin sınav için yeterlisin" diyecek gibisinden olumlu şeyler var aklımızda.

Neticede tüm bu çalışma ve seminer sona erince yanımıza gelip, "Sen kaldın" , "sen de kaldın" ve çocukluk arkadaşıma da "Bırak sınav için yeterli olmayı, şu anki seviyen için bile uygun kendo yapmadın" gibisinden (uzun zaman geçti dostlar kelimeleri tek tek hatırlamıyorum) derinden yaralayan  ve işin özünde bizlere söyledikleriyle o zaman fena halde dokundurmuştu.

Tabi biraz gençliğin hoyratlığı , biraz tecrübesizliğin verdiği terbiyesizlikle o zaman hocaya içten içe kızıp söylenmiştik. Ancak, arkadaşım "hayatımda aldığım en değerli özeleştiri ve tavsiyeydi, kimse daha önce bu kadar dürüstçe konuşmamıştı" diyerek bambaşka bir bakış açısını bizlere göstermişti.


Bu hikayeyi anlatma sebebini sanırım anladınız, ben de "ahaa... fırsat bu fırsat" diyerek belki kırılır , belki üzülür ama belki olumlu da düşünürse ona ne kadar büyük bir iyilik yaptığımı görür umuduyla her iki sınav maçının görüntülerini tane tane değerlendirdim.

Belki, hem yaşadıklarımızı bilemeyen hem de olumlu düşünmek istemeyen biri okusa kesin "ne kadar sert ve kaba" veya "çok katı bir değerlendirme" diyebilir. Belki de "neden hiç olumlu bir şey söylemedi" de diye düşünebilir.

Ama , olumlu bir şeyler olsaydı zaten sınavından başarıyla çıkmış olurdu. Bu yüzden elimden geldiğince gördüklerimi dürüstçe söyledim ama sadece hatalarını göstermekle de kalmadım, elbette nerede hangi noktaları ne şekilde değiştirmesi gerektiğini de uygun bir dille ifade de ettim.


Tüm bu konuşmaların sonunda bana belki kızar , yada "sende kimsin de bunları bana söyleyebiliyorsun" diyebilir , olmadı okkalı bir küfür edep görüşmemizi kapatabilirdi. En azından aklımdan geçen kötü senaryoların içerisinde bunlar da vardı.

Ama , çok şükür bunların hiçbirini (en azından yüzüme karşı) yapmadı. Aksine, dürüstçe konuştuğum ve sınavını tane tane değerlendirdiğim için teşekkür etti. Umarım bir faydam olmuştur :)


Bana göre Kendo içerisindeki en zor görev birilerine tavsiye vermek. Neden mi ? 

Çünkü benim aldığım terbiye ve bu disiplini getirdiği diğer ahlaki kurallar bazı şeylerin ne hoyratça olmasına müsaade ediyor , ne de bu kadar kolay bir şekilde dile getirmeye yönlendiriyor.


Kendo içerisinde ki sistem, Sensei > Senpai> Kohai şeklinde ilerliyor. Ben nasıl Senpai'yime tavsiye veremezsem, Kohai'm de çok rahat bir şekilde gelipte bana tavsiye vermemeli. Yada daha da kötüsü, ben Sensei'me gidip "hocam , sen vurdun ama ben bile dışarıdan ne yapacağını anladım, şunları şunları bi düzelt" dersem, benim kendi terbiyemi ve Kendo'ya olan bilgilerimi bir kontrol etmem gerekir.

Açıkçası ben Japon sisteminin bir parçası olan yöntemleri kullanmayı çok daha fazla seviyorum. Şu ana kadar hocalarımdan da bunu gördüğüm şekliyle vermeyi tercih ediyorum. 

Bunlar ne diye lütfen sormayın ! Bu kısmı sizin ev ödeviniz, oturun düşünün :)


Herkese teşekkür ederim. Tekrar görüşmek dileği ile


30 Ekim 2022 Pazar

Ilk Ama Etkili Bir Seminar : How to Win Shiai!








 Merhaba Arkadaşlar,

Bugün sizleri farklı bir seminer deneyimimden bahsedeceğim.

Alışagelmiş olan seminer modelleri genel olarak tek tip olmaktadır ve çoğunlukla da seviye geçmeye yönelik bilgiler içermektedir.

Geçmiş yıllarda Türkiye'de Livio LANCINI Sensei ile farklı konuları içeren seminerler düzenlemiş ve çok olumlu yorumlar almıştık.

Aynı şekilde sanıyorsam ki Birleşik Krallık içerisinde bir ilk olarak sadece "Shiai" için ayrı bir seminer yapılmış oldu.


Seminerin eğitmeni Birleşik Krallık Milli Takımına yıllarca hizmet etmiş olan Andy Fisher Sensei (6.Dan - Renshi) tarafından özenle gerçekleşti.

Seminere katılım ise oldukça memnuniyet vericiydi. Toplamda 8 tane 5.Dan ve 12 Tane 4.Dan'ın yanında bir çok kişi daha seminere katılarak Shiai tecrübelerine daha çok bilgi katabilmek ve gelişmek için bir araya gelmiş oldu.











Sabah 10:00 itibari ile seminer başlamış bulundu. Hızlı bir ısınma ve suburilerin ardından ise iki gruba ayrıldık. İkkyu , Shodan ve Nidan ilk grubu oluştururken. Sandan , Yondan ve Godan seviyesindekiler de ikinci grubu oluşturdu. 

Sonrasında hemen yoğun bir istasyon çalışmasına başladık. Açıkçası istasyon çalışmalarını çok sevmeme rağmen kondisyonum düşük oluşundan ötürü azıcık yorulduğumu hisssettim.

Fisher Sensei, istasyon çalışmasından sonra "Kote" ağırlıklı bir çalışma dizisi sundu. Her ne kadar tecrübeli kendocularla bir arada çalışmanın avantajını yaşarken diğer bir yandan da uzun süre Kote çalışmak bileğinizi ve kolunuzu bir hayli yıpratıyor. hahahaha....

Seminerin güzel bir yanı ise , katılımcıların içerisinde bir çok eski ve hala Milli Takımda görev alan arkadaşlarında ilgi göstermiş olmasıydı. Avrupa ve Dünya Şampiyonasında mücadele etmiş ve son derece tecrübeli ve güçlü kendocularla bir arada çalışmak oldukça keyifli oldu.

13:20 ile 14:20 arası hem yemek hem de dinlenmek için ara verdikten sonra çalışma tekrar başladı.

 İkinci bölümde tekrar Shiai için faydalı bir çok teknik çalışıldı. İnsanların gerçekten keyif aldığını görmek beni mutlu etti. :)

Sonrasında ise, Ippon-Mawarikeiko çalışmasına geçildi. İnsanlar seminer içerisinde öğrendikleri her şeyi denediler. Bu da gösteriyor ki, tüm tekniklerin mantığını ve gerekliliğini kabul etmişlerdi.

En son olarakta serbest Keiko'ya geçiş yapıldı. Benim için hem keyifli hem de zorlu geçti dersem yalan söylememiş olurum. Aklımda yer alan kenim için önemli bir iki tekniği çalışmaya çalıştım ancak istediğim kadar başarılı olamadığıma inanıyorum.

16:00 itibariyle de seminer son bulmuş oldu. Tek bir güne sığdırılmasına rağmen bir hayli eğitici ve yorucu geçmiş olması kişisel olarak tatmin ettiğini söylemeliyim.

Umarım ikincisi de kısa bir süre sonra tekrar gerçekleşir.


Saygılarımla  :)

 










16 Ekim 2022 Pazar

Bogu Seçimi

 Merhaba Arkadaşlar

Bu yazımda sizlere "Bogu Seçimi" ile ilgili bir kaç ipucu veya dikkat edilmesi gereken noktalar üzerine bir kaç öneride bulunacağım.


Bu seçim tabi ki daha çok Kendo'ya yeni başlamış arkadaşları ilgilendiriyor gibi görünse de durum bundan daha farklı aslında.


Ama gelin önce yeni başlayan arkadaşların gözünden bakalım konuya ve bogu almanın inceliklerini bakalım.

Bogu seçerken ben de dahil olmak üzere hemen hemen tüm yeni başlayanların temel kritiği elbette ki fiyat aralığı olmaktadır. Bu ne ayıp, ne utanılacak bir konu ne de  yanlış bir yaklaşım.

Ama elbette herkes bütçesinin elverdiği oranda daha iyi (= pahalı) Bogu'yu almaya çalışır.

Tamamen dürüstçe ve tüm samimiyetimle söylüyorum. 

Kendo'ya yeni başladıysanız pahalı bir Bogu'ya kesinlikle ihtiyacınız yok ! Çünkü, iyi (=pahalı veya daha incelikli) bir Bogu ile ucuz bir Bogu arasındaki farkı kesinlikle anlayamazsınız. Belki farkları görürsünüz ama hissedemezsiniz. Bunun için uzun seneler Kendo yapıyor olmanız gerekmektedir.


Peki iyi (=pahalı) Bogu'yu kimler almalı? 

Bu şart mıdır? değil midir? inanın bende emin değilim. Çünkü ben bu kadar zaman içerisinde topu topu 5 bogu sahibi oldum. Üç farklı firmadan giydiğim Bogular zaman içerisinde bende ne kadar farklı şekiller de üretilebilecekleri konusunda önemli fikirler verdi.

Bana göre bu iyi ve ilerisi için sağlıklı bir yatırım aslında. Zira, giydiğiniz Bogu size uymalı. Yani Kendo kişiliğinize uymalı. Yada buna uygun Bogular seçebilmelisiniz.


Bogu çeşitleri nelerdir ?

Bazı sitelere girdiğiniz zaman aklınız ciddi anlamda karışıyor. Sayfa bir açılıyor aman tanrım 20-30 farklı Bogu modeli görüyorsunuz. Kendi kendinize hemen soruyorsunuz tabi ki "Farkları ne aga?" !

Farkları genel olarak konuşursak kullanılan malzemedir !

Kimi Bogu komple "Orizashi" denilen bir dokuma kumaştan imal edilmektedir. Bazılarında ise buna ilave olarak "Deri" malzemeler ilave edilir ancak onlarda da çeşitlilik bulunmaktadır. "Suni deri", "sığır derisi" veya "ceylan derisi" farkı ciddi anlamda fiyat farkını arttırmaktadır.

Bunlar dışında fiyat aralığını gene önemli şekilde etkileyen diğer bir konu ise "dikiş stili" diyebiliriz.


Bir çok kişi dikiş aralığının veya şeklinin sadece görsel bir anlam taşıdığına inanıyor. MAALESEF yanılıyorlar !!!


Öncelikle bir Bogu'yu "BOGU" yapan ve neredeyse tüm temel özellikleri veren dikiş şekli ve özellikleridir.

Bunu size iki farklı MEN ile örnekleyeceğim. Resimlerdeki ürünler "KendoStar" ürünleridir.


Myrmidon Men

"Myrmidon" serisi dikiş aralığı ve tasarımı ile hem yeni başlayan arkadaşların hem de bir çok deneyimli kendocunun severek giydiği bir Bogu. Temel özelliği ise, yüksek oranda koruyucu olmasıdır. Sebebine gelirsek bu tamamen dikiş tasarımından kaynaklanmaktadır. % 80 oranda "Orizashi" kullanılmaktadır.
Hassas bir bünyeniz veya dojonuzdaki bazı arkadaşlarınız henüz bileklerini doğru kullanmayı öğrenememişse o zaman bu Bogu tam sizin için diyebiliriz. 

Dikiş şeklinden oluşan şerit şeklindeki yastıklar darbeleri çok güzel bir şekilde emerken, dikkatinizin dağılmasına ve canınızın yanmasına engel olur.




Praetor Men








Kesinlikle ama kesinlikle mükemmel bir Bogu ! 

Şu anda bu Bogu'yu giyiyorum ve kesinlikle KendoStar'ın gurur duyduğu bir kaliteye sahip. Ceylan derisi destekleri, dikişlerinin sıklığı ve aralığı ile hem iyi bir koruma hem de konfor sağlamaktadır.

Konfor nedir? Konfor giydiğiniz ilk andan itibaren sizin için mükemmel bir uyum demektir. Men ve Kote ilk andan itibaren vücudumun bir parçasıymışçasına üzerime oturdu. Ne ekstra bir ağırlık ne de bana engel olan an yaşamadım.


Not : 

KendoStar Bogu'larında kullanılan Menganeler gene talebimiz üzerine en üst 2 demir bar çelik olup darbelerde artı bir koruma sağlamaktadır. Her hangi bir darbe izi rastlanamaz. 


Bogu alırkem kişiselleştirme kesin çok maliyetlidir diye düşünüyor olabilirsiniz.

Yanlış, elbette ki bazı durumlarda kişiselleştirmenin çeşidine göre kullanılan malzemeden dolayı fiyat farklılığı olabilir, ama bu her zaman geçerli bir konu değildir. Bu yüzden Bogu almadan önce aklınızdan geçen özel bir nokta varsa Bogu'yu almayı düşündüğünüz firma ile önden irtibata geçip konuşmanızı öneririm.

KendoStar'da bu durum bizim her gün karşılaştığımız ve müşterilerimiz için en hızlı ve uygun çözümü verdiğimiz konu.


Her tip Bogu her durumda kullanılır mı?

Hem evet, hem hayır! Genel olarak biz Bogularımızı işlevlerine göre sınırlandırmayı tercih ediyoruz.

Yani 20-30 bogu modeline ihtiyacımız yok. Bazı modellerimiz yeni başlayanlara göre imal edilirken , bazıları koruma oranlarına göre imal edilmiştir. Bunun dışında özellikle gerçek deri içeren Setlerimizde gene koruma , hafiflik ve konfor en üst etkenken, bir modelimiz ise sadece ama sadece hafiflik ve esneklik esas alınarak turnuvalara çok katılan kendoculara hitap etmektedir. Son olarak prestij seri olarak üretilen ve bence tüm bunların hepsini barındırdığı gibi etkileyici görünmeleri de ilk koşul olan modellerimiz bulunmaktadır. 

Dan sınavlarında korkmadan giyilebilecek olan bu tüm modeller bence kesinlikle iyi ve mantıklı düşünülmüş bir tasarımın sonucu diyebilirim.


Bonus : 

Gelin bir başka göz üzerinden bir KendoStar bogusunun incelemesine bakın.

https://www.youtube.com/watch?v=jgPHliTwZlU


Tekrar görüşmek dileği ile, sorularınızı bekliyorum.


Saygılarımla


16 Eylül 2022 Cuma

Özür dilerim - (Bana Ulaşın ve tanışalım)

 Merhaba Arkadaşlar,


Herkesten çok özür dilerim.

İletişim formu ekledim diye çok sevinmiştim ancak hiç bir mesaj mail olarak düşmüyor. Bazı ülkelerdeki dostlarımın "Mesaj attım, soruma ne zaman cevap verirsin?" diye facebook mesajlar olmasa anlamak bir hayli vakit alacaktı.


Facebook'tan ulaşmak isteyenler "Akın Fox" olarak beni bulabilir ve oradan mesaj atabilirler.


Tekrar özür dilerim.


**********************************************************************************

Sayfamın sağ tarafına eklediğim yeni bölüm ile bana artık ulaşabilmeniz çok daha kolay hale geldi diye düşünüyorum.


Dünyanın farklı noktalarından takip edildiğimi görmek açıkçası çok güzel bir duygu :)

Siz değerli takipçilerimden ricam olacak, lütfen sağ taraftaki mesaj alanından bana "Selam" diyerek hangi şehir ve ülke yaşadığınızı paylaşmanızı istiyorum.

İleride bir gün sizlerle Kendo çalışabilmeyi çok isterim.


Saygılarımla

22 Ağustos 2022 Pazartesi

Migamae ve Kigamae

 Merhaba arkadaşlar 


Özellikle son dönemlerde yaşadığım bir noktayı sizlerle paylaşmak istiyorum. 


İngiltere de geçen neredeyse 4 yıl içerisinde bir çok güzel insanla tanışma fırsatım oldu. Ve buraya geldiğimde 4.Dan (Yondan) seviyesindeydim. Yaklaşık 9 ay sonra da 5.Dan (Godan) sınavımı geçtim. 


Bu noktadan sonra benim için işler biraz da olsa değişti. 

Çünkü ne başarılı (Turnuva) bir kendocuyum ne de güzel bir kendo gösteremediğime inanıyorum. Yaşım da artık ”orta yaş” dedikleri bir döneme denk geldi. Haliyle ne hızlı bir kendo sergileyebiliyorum, ne de uzun soluklu performans isteyen çalışmalardan sonra daha dinç durabiliyorum. Ama gene de yılların verdiği tecrübe ile tüm bunların üstesinden gelebiliyorum. 


Haliyle (bana göre) insanlar yukarıda saydığım sebeplerden ötürü bulunduğum seviyeyi sorguluyorlar diye düşünüyorum. 


Hatta ve hatta bazı 7.Dan (Nanadan) senseilerin yorumlarına şahit olan arkadaşların şaşkınlığı yüzlerinden apaçık okunuyor. Çünkü, belki de ben şanslıyım bu açıdan ama neredeyse tüm çalışma fırsatı bulduğum senseiler çok olumlu yorumlar yapıyorlar ve minik bir kaç detaydan bahsediyorlar sadece. 


Bu durum sonunda da, bahsettiğim kişiler yanıma gelip benden kendileri için tavsiye vermemi rica ediyorlar ( orada o kadar Sensei varken bir de hahahahaha).


Buraya geldiğimden beri birlikte çalışma fırsatı bulduğum bir arkadaşıma geçtiğimiz hafta sonunda minik bir tavsiye verme gerekliliği hissettim artık. 


Çünkü bence (evet bence) kendisi iyi bir 4.Dan ama kişisel yorumum henüz bir 5.Dan değil. 


Bunları söylemek belki bana düşmez ama ahaa söyledim. 


Geçen haftaki çalışmadan sonra tekrar yanıma gelip tavsiye istedi. Açıkçası çokta ısrarcıydı. Ama dojoda hali hazırda Senseiler varken bir şeyler söylemeyi doğru bulmadım. Ama göz ucuyla da salondan çıkana kadar da kendisini takip ettim. Belki bir Sensei bir şey söyler diye. Ama olmadı. 


Neyse , kendisi ile otoparkta  gene karşılaştık ve tekrar bir yorum yapmamı rica etti. 


Biraz düşündüm açıkçası. Ve minik bir tavsiyede bulundum. Tavsiyem basit bir duruş bozukluğuna yönelikti aslında ama altında yatan çok fazla da detay bulunmaktaydı. 


Başlıkta yatan kavramlara yönelik hızlı ve üstünkörü gönderme yaptım. Umarım bunları araştırır !


Şimdi sizlere de ufaktan bahsetmek istiyorum;

“Migamae” (mikamae), aslında Kendo’ya başladığınız ilk gün öğrendiğiniz temel duruşa verilen isimdir. Tamamen fiziksel olmaktadır. Bir çok kendoka (özellikle Kendo’yu ciddiye alan arkadaşlarım) “Migamae” konusuna önem verir ve bunun üzerine düşer. Güzel ve düzgün bir kamae gösterebilmek bence önemli bir nokta. 


Peki “Kigamae” (Kikamae) ne ola ki?!? Japonca terimlere aşina olanlar elbetteki hemen ortaya atılıp “Ki”+”Kamae” işte diyecekler. Hahahahaha….


Evet doğru, peki bunu göstermeyi biliyor musunuz? Yada bunu üstünüze veya kendonuza yerleştirebildiniz mi?


“Kigamae” çok kaba bir anlatım ile “Ruhun vücudu saldırı için tetikte hazır tuttuğu veya rakibin saldırısı öncesinde kişiyi tepki vermeye hazır olduğu durum” şeklinde tarif edebilirim. 


Eminim bir çok kişi hemen “ben istediğim zaman “Debana” teknik yaparken bunu zaten kullanıyorum” diyordur. 

Arkadaşlar mesele “Kigamae”yi bir kaç teknik için ara sıra kullanmak değil. Bunu tüm kendonuza (ve de duruşunuza) kalıcı bir şekilde oturtabilmek. 


Yani, dojoya adımınızı attığınız andan , dojodan ayrılana kadar Kigamae ile birlikte iç içe olmalısınız. 

Bu terim öyle bir üzerinize oturmalı ki, bir daha üzerine düşünmek zorunda kalmamalısınız. 


Sizi daha da ileriye taşıyacağını inandığım bu konuya umarım dikkatinizi biraz da olsa çekmişimdir. 


Bir sonraki konuda tekrar buluşmak dileğiyle 


Saygılarımla


16 Ağustos 2022 Salı

Sınavlardan Kalmak ve Sonuçları

 Merhaba arkadaşlar 


Uzun bir süredir içinde bulunduğum Kendo dünyasının önemli bir parçası olan “sınavlar” ile ilgili önemli bir konuya tekrar vurgu yapmak istiyorum. 


Elbette ki sınavlar durumunuzu anlamamız için önemli geçiş noktalarıdır. Kendo yolculuğumuzun hangi aşamasındayız yada Kendo’nun bizlere öğretmeye çalıştığı noktaların ne kadarını anladığımızı görebilmemiz için bu derecelendirme sınavlarına katılmamız gerekiyor. 


Evet “gerekiyor” !!!


Aksini ifade eden veya ısrarcı bir şekilde gerekli gereksiz sebepler bulanlara saygım sonsuz ama … saçmalıyorlar. 


Japon kültürüne ait bir disiplin ile uğraşıp bunu kendi öz kültürü ile birleştirmeye çalışmak (ben Japon değişim ki arkadaşlar bahanesiyle) kesinlikle doğru değil. 


Karşılaştığım bir çok insan en az 1 kere seviye sınavlarının birinden veya birkaçından kalmıştır. Bundan utanılacak hiçbir şey yok. 

Daha önce de söylediğim gibi 5.Dan seviyesine gelene kadar bende toplamda 5 defa sınavlardan kaldım. 


Ama bana göre utanılacak kısım, sınavdan kalınca kendiniz hariç kimleri suçladığınıza bakar. 


Bir çok kişi şu sisteme inanıyor. 

Eğer biri bana daha önce “ooo…. Arkadaşım sen sonraki seviye için şimdiden hazırsın” dediği halde sınavdan kalıyorsam , sınav sonrası suçlu olan kişi tabi ki jüri heyeti oluyor. Netice de oraya oturanlar bunu bilmeseler bile, beni geçirmelilerdi. 


Hahahahahahha … oldu canım. 


Sınavlar,  sadece fiziksel performansınıza bağlı bir değerlendirme değildir. Bakılan noktalar ne kadar güzel durduğunuz yada ne kadar süper Men vuruşu yaptığınız ile sınırlı olmuyor. Seviyeniz ilerledikçe iç dünyanıza yönelik incelemeler de o oranda artıyor. 


Evet hepimiz sınavlara girmeden önce stresli, gergin veya şaşkın olabiliriz. Ancak bu hallerimizi sınav alanının dışında bırakıp tüm duygularımızı kontrol altında tutarak sınavımızı tamamlamalıyız. 


Son katıldığım “Jüri” eğitiminde bize bu konularda bir çok örnek verildi. 

İkkyu ve Shodan için belki de en zor sınav yorumu yapıldı. Netice birçok deneyiminin ilki olarak Kendo hayatınızın ilk sınavı ve aşırı gergin ve stresli olacaklar. Empati kurmayı asla bırakmayın. Ve bu ruh halini görmezden gelerek uygun fiziksel kriterleri yerine getiriyorlar mı bakın dediler. 


Nidan ve Sandan için, durum azıcık daha ciddi doğrusu. Daha deneyimli ve bu yolda bazı konuları anlamış olduklarına inanılıyor. 

Doğrusu Nidan sınavındakiler gene her türlü daha şanslı. Hala büyük beklentiler yok. Ancak, Sandan da durum çok farklılaşıyor. “Seme” diye bir şeyi öğrenmiş yada azıcıkta olsa anlamış olmaları bekleniyor. 

Elbette ki mükemmel bir şekilde göstermeleri şart değil ama az önce de dediğim gibi azıcıkta olsa gösterebilmeliler. 


Offf … Dananın kuyruğu burada fena kopuyor. 

Yondan sınavları, eğitimimizde özellikle bu grup için çok uyarı yapıldı. 


Özür dilerim ama artık zihinsel sınavınız burada çok ciddi şekilde başlıyor. Ama bu fiziksel eğitiminiz bitti demek değil!


Her anlamda çivi gibi olmanız bekleniyor. Hem fiziksel hemde zihinsel olarak sınavınıza hazır geldiğinizi kanıtlamanız gerekiyor. Ve sıfır tolerans!


Tabi ki, bir şeyleri eksik yada yanlış yapıyoruz. Mesele bu sınavlardan kendimize ne gibi dersler çıkardığımızı görmek ile ilgili. 


Sınava girip kaldıktan sonra , jüri üyelerini yada hocanızı suçlamak en kolayı. Keşke o kadar basit olsa. 

Ama onların değil de , sizin sınava girdiğinizi unutmayın. 


Duvara asılan sonuç kağıtlarında numaranız yok diye ne kimseyi suçlayın ne de hayata küsün. 

Hemen … evet hemen jüri üyelerine gidin! Tek tek her biri ile konuşmaya çalışın. 

Ne konuda eksik yada hata yaptığınızı öğrenin. Netice de orada en az beş yada altı kıdemli hoca bulunmakta ve onlar sizin için oradalar. 

İnanın bana hepsi farklı farklı şeyler söylemeyecekler. Mutlaka sözlerinin temelinde her birinin söylediği ortak bir pay olacaktır. 


Ben kaldığım sınavlar sonrasında (hatta geçtiğim sınavlardan sonra da hocalara giderim) jüride yer alan hocalara giderim ve ne söylüyorlarsa hemen telefonumda bulunan not kısmına yazarım. 


Hatalarımı beya eksiklerimi bilmem lazım. Ve dürüstçe söylemeliyim bence bunda bir hata yok. Kaldığım sınavdan sonra mümkünse en az altı ay sonra ki sınavlara bakarım. Hemen bir ay sonraki sınava asla girmem. 


Aldığım onca tavsiyeyi çalışabilmem için kendime en az altı aylık bir süre veririm. Bence önemli bir nokta. 


Beni üzen diğer bir nokta ise, onca zaman Kendo için hayatından bir çok zamanı vermiş kişilerin bir kaç sınavdan kaldı diye Kendo’yu bıraktıklarını görmek sanırım. 


Bir arkadaşım 4.Dan sınavını dokuzuncu denemesinde geçti! Bence çok uzun zaman öncesinde zaten fiziksel olarak fazlasıyla hazırdı ancak, zihnen maalesef hazır değildi. Sonrasında girdiği ilk 5.Dan sınavını çok kolay geçti. 


Sizlerden ricam, Kendo’yu ciddiye alın ama her şeyin kendi sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. Başarılarınıza kadar başarısızlıklarımızda bize ait. 

Bu olumulu anlar kadar olumsuz anlarda yaptığımız Kendo’yu şekillendiriyor. 


Devam edin, ki birlikte daha bir çok anımız olsun :)


Saygılarımla


7 Ağustos 2022 Pazar

Shinai, shinai ve neden KendoStar Shinai !

Merhaba Arkadaşlar,


KendoStar ailesi olarak, shinai modellerimizden ve neden bu modelleri tercih ettiğimizden bahsedeceğim.

Shinai modellerimizin oturmuş bir mantığı bulunmaktadır. Laf olsun diye seçilip yaptırttığımız shinailer değiller.


"All Purpose Shinai"

Öncelikle en popüler shinai modelimiz olan ve sanırım KendoStar markasının göz bebeği "All Purpose Shinai" adı altındaki en düz ve en basit model olmasına karşın diğer tüm shinailerimiz gibi AAA kaliteye sahip gayet dengeli ve sağlam olan modelimizdir. 

Erkek ve Kadın modelleri bulunduğu gibi 26mm ile orta boydaki her ele uygun imal edilmektedir.

Not: Kullandım ve çok memnun kaldım. Halen Shinai çantamda mutlaka bir tane taşıyorum.

Ürün linkine buradan ulaşabilirsiniz.


"Toukon"

Satışını yaptığımız en popüler shinailerden biri de kesinlikle bu olsa gerek. Oval ve 28mm dip kalınlığı ile gene orta boydaki eller için çok tercih edilen bir model.

Ürün linkine buradan ulaşabilirsiniz.


"Hachiman"

Adından da anlaşılacağı üzere 8 köşeli bir dip yapısına sahip olması ile birlikte aynı zamanda oval bir yapısında vardır. "Large Grip" dediğimiz 30mm dip kalınlığı ve daha büyük ele sahip Kendokaların tercihi olmasına karşın aynı zamanda bir çok kişi kalın dip shinai sevenlerin tercihidir. Bununla birlikte "Dobari" modellerimizden biridir. Shinainin sekizgen köşeli yapısı Tsuba'ya doğru ilerledikce yuvarlak bir şekle dönüşmektedir.

Ürün linkine buradan ulaşabilirsiniz.


"Kouren"

Muhteşem bir Shinai, Hem "Large Grip" hem "Dobari" ve gene 30mm ile standart yuvarlak dip şekline sahiptir. Alanların bir daha başka bir modeli tercih etmediğini özellikle söylemek zorundayım. Maalesef benim ellerim için azıcık büyük geliyor.

Ürün linkine buradan ulaşabilirsiniz.


"Junki"

Ahaa... bu da benim favorim diyebilirim. Hem 26mm hem de "Dobari" oluşu nedeniyle ellerime inanılmaz rahat gelen ve dengesi ile beni yormayan çok başarılı bir model. Orta boy ellere sahip ve Dobari kullanmak istiyorum diyenlere şiddetle öneririm.

Not: Şu aralar favorim bu ve sanırım uzun bir süre de değiştirmem gibi.

Ürün linkine buradan ulaşabilirsiniz.


"Tenkafubu"

KendoStar Shinai ailesinin tek özel olarak Jodan Kendocular için üretilmiş modelidir. Normalden daha uzun Tsukagawası ile kamae rahatlığı sağlamaktadır. Ayrıca, diğer tüm Shinailerimiz gibi AAA kalitesinde olduğundan ötürü son derece dayanıklıdır. 

Saçma sapan bir şeyler yapmıyorsanız kıramazsınız yani !

Ürün linkine buradan ulaşabilirsiniz.


"Tenma"

Bu da aynı "Hachiman" gibi Sekizgen bir yapıya sahiptir. Tek farkı köşeli yapısı eşitkenar özelliği taşıdığı için yuvarlak dip kullanıcıların daha çok sevdiği bir model diyebiliriz. 30mm ve Dobari özellikleri ile son derece popülerdir.

Ürün linkine buradan ulaşabilirsiniz.


"Goriki"

KendoStar Shinai ailesindeki "All Purpose Shinai"ye alternatif olan tek modelimiz. Son derece dayanıklı olması ile günlük antrenmanlarınıza çok uygun bir model.

Ürün linkine buradan ulaşabilirsiniz.



KendoStar Shinai ailesinin özel üretimi olan ve "Kinjirushi" adı altında bulunan üç farklı Shinai modelimiz daha bulunmaktadır. "Altın" serisi shinai'lerimiz sırasıyla :


"Shikon"

Özellikle Shiai veya maç/turnuva severlerin tercihi olan bu modelimiz.27mm olan dip kalınlığı ile Dobari gövde yapısına ek olaraktan "kısa" bir Tsukagawa'ya sahiptir. Elleriniz birbirine daha yakın olması sebebiyle bir çok tekniği daha rahat yapma olanağına sahipsiniz.

Ürün linkine buradan ulaşabilirsiniz.


"Nichirin Tou"

WOW... gerçekten muhteşem bir Shinai! 30mm'lik "Large Grip" özelliğine ek olarak "Dobari" gövde yapısıyla da son derece muhteşem bir tutuş keyfi yaşatmaktadır. Kaliteli ve biraz da pahalı Shinai kullanmak istiyorum diyenlere kesinlikle bu modeli öneririm.

Ürün linkine buradan ulaşabilirsiniz.


"Kiyomasa"

Hmm... bana süper hitap etmese bile, bu Shinai'yi elinize aldığınızda sanki shinai daha hafifmiş gibi bir izlenim vermektedir."Madake" bambudan özel olarak üretilen bu Shinai sipariş üzerine yapılmaktadır. Maalesef stokta tutamayacağımız kadar nadir satılıyor ve gerçekten de elde üretiliyor. Dobari gövde yapısı ile de son derece güçlü bir görünüm sunmaktadır. 27mm'lik dip kalınlı her ne kadar beni zorlamasa bile gene de garip bir hissiyat vermektedir.

Ürün linkine buradan ulaşabilirsiniz.


Shinai modellerimizi 3'lü set şeklinde alabileceğiniz gibi bir çok modelimizi tek bir adet olarak da alabilirsiniz.


Dürüstçe söylemek gerekirse KendoStar'da çalışmaktan gurur duyuyorum. Bogu'lardaki kalite hassasiyetinin diğer tüm ürünlerde de aynı katılıkta uygulanıyor oluşu gerçekten de içimi çok rahatlatıyor. 

Hemen hemen kimsenin bilmediği bir nokta var ki, Shinai kaliteleri bir çok farklı standartlara ayrılmış durumda ve en üst kalite olan "AAA" kalitesine ve fiyata sahip ürün yaptırabiliyor olmamız gerçekten süper bir duygu.

Ama şunu da buraya yazmam gerekiyor. Shinai dediğimiz bu ürünlerin hepsi doğa ananın bir eseri olup insan evladının kontrolüne ufak bir kısmı emanet ediliyor. Haliyle ben buraya AAA kalitesi yazıyorum ama bizlerin kontrolünde olmayan sebeplerle de Shinailer kırılabiliyor veya son kullanıcıyı bir şekilde üzebiliyor. Bitkinin doğasına bir noktadan itibaren çok müdahale edemiyoruz !

Bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.


Saygılarımla

   



24 Temmuz 2022 Pazar

BKA Midlands Kendo Seminar 2022

Merhaba Arkadaşlar,


Zaman geçtikçe bir çok etkinlikte tekrardan düzenlenebilme noktasına geldi. Bunlardan bir tanesi de BKA yani "British Kendo Association"ın bir etkinliği olan ve orta İngiltere'de yapılmakta olan "BKA Midlands Kendo Seminar".

Dürüstçe söylemek gerekirse bizim oturduğumuz bölgeye en yakın etkinlik sadece (şu an için) burası.

Kişisel fikirlerimi yazmadan önce sizlere seminere ait bilgiler vermek istiyorum.


Yukarıdaki bir program BKA'ye ait olan Facebook sayfasından paylaşıldı. Ve salonun hemen hemen her yerine de asıldı. Kesinlikle doğru bir hareket ! 

Seminerin resmi eğitmen ekibi ise,

John Howell 7.Dan Kyoshi
Jeff Humm  7.Dan Kyoshi
Gary O'Donnell 7.Dan Kyoshi
Emiko Yoshikawa 6.Dan Renshi
Andy Fisher 6.Dan Renshi
Stephen Plimbley 5.Dan
Fraser Biscomb 5.Dan
Adrian Wagstaff 5.Dan
Alex Ansell 5.Dan
Miyuki Fisher 5.Dan

Yukarıdaki bu ekibe ilaveten ayrıca benim tanıdığım ( başkaları da vardı ama inanın tanımıyorum)

Malcom Goodwin 7.Dan Renshi 
Barry Straughan 6.Dan 
Thomas Widdows 5.Dan 
ve de ben 5.Dan olarak bulunmaktaydım.



Şimdi gelelim neler yaşandı ve ne gibi konuların altı çizildi.

Öncelikle belirtmeliyim ki, BKA özellikle Covid sonrası çok ciddi bir yeniden yapılaşmaya girdi. Bunda elbette ki, son 5 yıl içerisinde vefat eden bir çok 7.Dan sensei'nin de etkisi çok büyük gibi görünüyor. Ayrıca dünyanın bir çok ülkesinde yaşanan benzer bir problem olan covid'den hemen önce sonrasında bir çok yüksek seviyeli Kendocu artık devam etmeme kararı aldılar.

Şu anda Birleşik Krallık'ta 5.Dan sınavını yapabilecek kadar yeterince 7.Dan sensei bulunsa da, bir çoğu dürüstçe belirtmeliyim ileri yaşlardalar.  Haliyle bu yapılanma planın içerisinde gördüğüm kadarıyla geleceğin sensei'lerini eğitmekten tutunda , BKA'ye bağlı resmi Sınav jürisi (BKA'nın tanıdığı tüm resmi jüriler EKF'nin de resmi listesine girmektedir) için de adayları eğitmektedirler. Mesela ben de bu adaylardan biriyim.

Glasgow'da gerçekleşen seminerde ilk eğitimimi almıştım. Bu seminer de ise eğitimin ikinci bölümü için görev alacağım. 

Pazar günü gerçekleşen sınavda iki ayrı sınav alanı oluşturuldu. (Glasgow yazısını okuyanlar konuya aşina diye düşünüyorum)

İlk alan "İkkyu ve Shodan" sınavları için ayrı bir alan iken, ikinci sınav alanı "Nidan, Sandan ve Yondan" için ayrılacaktı. Ancak planlar maalesef değişmek zorunda kaldı.

Yaşlı hocaların vakitli bir şekilde evlerine varmaları için ilk sınav alanında önce 4.Dan (Yondan) sınavı yapılırken, benim de içinde olduğum  jüri ekibi diğer sınav alanında önce 3.Dan (Sandan) sınavını gerçekleştirdik.

Bu sınavların sonrasında ise 4.Dan sınavının gerçekleştiği sınav alanına taşınıp orada hem 1.Dan (Shodan) hem de 2.Dan (Nidan) sınavlarını gerçekleştirirken, diğer sınav alanında ise büyük bir kitle 1.Kyu (Ikkyu) sınavına girerek ilk ulusal sınav deneyimlerini yaşamış oldular. Ve bununla birlikte eğitimimin tamamlandığı söylendi. (Heyoooo...)

Sınavların başlamasından hemen önce üst katta bulunan toplantı odasında dört adet 7.Dan'ın sunumuyla bizlere özel bir brifing verildi. Hem BKA'nın yenilikleri hakkında , hem kafalarında yer alan iyileştirici fikirleri bizlerle paylaştılar ama bunlardan hemen önce tabi ki benim gibi tüm jüri adaylarına çok çok ayrıntılı bir bilgi bombardımanı yapıldı. Bizlerden sorular aldılar ve tek tek sabırla cevapladılar.

Dürüstçe söylemek gerekirse böyle bir atmosfer içinde bulunmak beni biraz ürkütmüş olsa da, bir yandan da gurur vericiydi. Tüm adayların gözlerinin içine bakarak tüm samimiyetleriyle her detayı açıkladılar. Yetmiyormuş gibi BKA için ne kadar önemli olduğumuzu vurgulayarak bizler için ne kadar büyük planları olduklarını söylemeleri biran için tüylerimi diken diken etti.

Ama ! şunu da özellikle vurguladılar "Sizler BKA için ne kadar değerli olursanız olun, biz tüm bilgi ve tecrübelerimizi size koşulsuz aktarmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu demek değil ki her seminere veya sınava zorunlu olarak gelmelisiniz. Bu seçim tamamen size ve özel hayatınızın uygunluğuna bağlıdır"

En azından bu konuda açık fikirli oluşlara hoş :)

Arkadaşlardan birinin sorusu üzerine biraz içim burkuldu ama, "örneğin 2.Dan sınavına giren kitle içinde ilk sıradaki kişinin genç olduğunu düşünürsek ve sondaki kişinin de yaşlı olduğunu farz edersek ve bir sebepten birbirleriyle karşılaşabileceklerini hayal ettiğimizde iki kişi arasındaki yaş farkından ortaya çok orantısız bir kendo ortaya çıkabilir, bunu değerlendirirken nelere dikkat etmeliyiz?"

Sevgili hocamızın cevabı ise "ilk sıradaki genç arkadaşın 17 yaşında olduğunu farz edelim ve çok yaşlı olanında 45 ! ( Yuuuhh ama , ben 45 yaşındayım bir kere .... nerem çok yaşlı ki ?!?!? ayıp ama diyerek bir boynumu büktüm oracıkta) 

Brifingdeki bence en güzel nokta özellikle "Kata" sınavı hakkında konuşulması oldu. 
Evet Shodan, Nidan ve Sandan sınavları çok düşük seviyeli sınavlar gibi görünebilir ancak, unutmayın ki bu demek değil ki her hangi bir yanlış hareketlerini görmezlikten geleceğiz. Ufak tefek hatalar olabilir ama büyük hatalarda sakın tereddüt etmeyin ve bırakmaktan korkmayın dediler.

Fakat, 4.Dan gibi bir seviyede hiç bir küçük hata kabul edilemez ! Bu noktadan itibaren Kendo'yu ne kadar ciddiye aldıklarını bizlere kanıtlamaları gerekiyor. Sadece keiko ile geçemeyeceklerini ve "Kata"nın ne kadar önemli ve değerli olduğunu anlamaları şart.

Laaagggnn... sonunda birileri benim dilimden konuştu.  Yıllardır insanların "Keikoyu bir geçeyim bir iki kere kataları çalışırsam beni her türlü geçirirler" cümlelerinden artık tiksinmiştim. "MAL mısın?" diye bağırasım var ama zaten sınavdan kalınca benim daha fazla bir şeyler dememe gerek kalmıyor :)

Sınav sonuçlarına da kısaca bakacak olursak,
Ikkyu : 8 kişi
Shodan : 5 kişi
Nidan : 3 kişi
Sandan : 4 kişi
Yondan : 1 kişi sınavlarını başarıyla geçtiler.

Özellikle belirtmeliyim bir çok kişi "Kata"dan kalmıştır !

 

Seminere geri dönecek olursak, yukarıda da dediğim gibi BKA yeni bir yapılaşma ile birlikte yep yeni veya daha çağdaş olduğuna inandıkları bazı yeni fikirleri de deneme başladı.
Bu seminer de özellikle bir tanesini denediler.

Yukarıdaki programa dikkatli bakarsanız 3 ayrı grup olduğunu göreceksiniz. Her grup kendi içerisinde 20 veya 22 kişiden oluşmaktadır.
Gruplar seviyeye göre sıralanmadığı gibi ne gibi mantıkla bir araya getirildiklerinden de çok emin değilim. Çünkü her grupta kyusha'dan 5.Dan'a kadar tüm seviyelerden öğrenciler bulunmakta (O.M.G)

Her ne kadar bunun ne amaçla yapıldığını özellikle belirtmeseler bile, mantığını anlayabiliyorum. Ancak !!!
Bu tamamen kişisel fikrim, bu yöntem bana göre kesinlikle zor bir sistem olarak hissettim.
Çünkü, hadi ben bir şekilde karşımdakilerle idare edebildiysem bile (ki bunda en büyük pay kesinlikle geçmişimde yer alan eğitmenlik tecrübesi) , grupta yer alan bir çok kişi ciddi anlamda zorlandı.

Karşıma geçen genç bir kızımız ortamın stresinden titriyordu. Bildiği doğru şeyler varsa bile heyecan ve stresten bir çoğunu unuttuğu gibi karşı taraftaki partnerlerinin de çalışmasını bir hayli güçleştirdi.

Bizim grup içerisinde "Nito" yapmaya gayret gösteren biri benimle rahat rahat çalışabildi belki ama, diğer arkadaşlarla aynı başarıyı sürdüremedi. Veya bazı 3.Dan olduğunu bildiği kişiler birazda olsa vücutlarını kullanmak istedikleri halde karşılarındaki kyusha'ları az da olsa tehlikeye soktular. :)

Elbette niyet olumlu ve birbirine yardımcı olmaları beklenen bir ortam yaratmaktı. Ancak, sürenin darlığı ve ertesi gün sınavım var diyen bir zihniyet ile kimse kimseye yardım edebilecek bir ruh halinde değildi diye düşünüyorum.

Diğer bir sorun ise gruplara atanan eğitmenlerdi.

Bir gruba iki tane 5.Dan atanırken, bir gruba sadece tek başına 6.Dan konuldu, üçüncü grubun başında ise gene başka bir 5.Dan tek başınaydı diye gördüm. 

Bu bir sorun mu? 

İzlenimim neticesinde anladım ki, 2 tane 5.Dan arkadaşlar daha önce ne bir seminerde görev almışlar ne de adam gibi ders anlatma tecrübelerine sahip değil gibi göründüler. Zaten 10 dakika sonra başka bir 6.Dan imdatlarına yetişip tüm kontrolü eline aldı.

Bana göre en baştan çok daha deneyimli bir hocanın yanında yardımcı olarak belki 5 defa veya 10 defa görev verilip sonra kendilerine aynı sorumluluk teslim edilmeliydi diye düşünüyorum. Bugün bir bana gelip "Ahaa.. bu 20 kişi ile sen ilgilen, hadi hayrını gör" dese ve daha önceden ne gibi bir eğitim planını uygulamam gerektiğini söylememiş olsalar, kesin "sıçtık, kapıya doğru ufak ufak kaçsak mı" diye bir düşünürüm.

Geçmiş yıllarda "Kendo Camp" etkinliklerini düzenlerken çok yakından Lancini Sensei ve beraberindeki heyetin seminer başlamadan en az 2 gün öncesinden toplanıp onlara hazırlayıp verdiğimiz katılımcı listesi üzerinden ne gibi plan ve ne gibi bir eğitim sürecinden geçileceğini izlemiştim ve hayran kalmıştım.

Bana göre hala aklımdaki profesyonel eğitim ve seminer kontrolü bu şekilde olmalı. Belki çok daha iyi yöntemler vardır elbette ama ben şu an için sadece bunu gördüğüm için bu örneği verdim. (Beni yargılamayın)

   
Seminerde açıkçası gene şanslıydım ki, neredeyse tüm 7.Dan hocalarla çalışma imkanım oldu. Çok olumlu yorumlar almak ise ayrı bir keyifti.

Üzerine çalıştığım noktaların doğru olduğunu bilmek ve başka şeylerle zaman kaybetmediğimi görmek güzeldi. Her bir hoca özellikle benimle çalışırken son derece dikkatli ve itina ile bir sonraki sınavıma yönelik çalıştırdılar. 

"Size baba diyebilir miyim?" filan diyesim geldi bir kaç defa ama hangi birine desem bilemedim en sonunda bir "Emrah" filmine dönüşürdü herhalde hahahaha :D


Birleşik Krallık'a dışarıdan gelen bir yabancı kendocu olarak, bu denli ilgi ve saygı görmek açıkçası beni çok mutlu ediyor. Biraz daha zorlarlarsa sağlam şımaracağım hahaha... ama sanırım kültürlerinin getirdiği bir nokta olsa gerek, netice de bir tek bana bu şekilde davranmıyorlar. Ama diğerlerinde farklı da davranmıyor oluşları mutluluk verici.

Daha da güzel deneyimler ve yeni haberlerle tekrar ekran başında görüşmek dileği ile sağlıcakla kalın.

İyi geceler 




10 Temmuz 2022 Pazar

Grading Clock .... Aman Dikkat !

Merhaba Arkadaşlar,

Bugün Kendo'daki sınavlara ilişkin konuşalım.

Sınavlar ne şekilde işliyor yada hangi seviye sınavında ne bekleniyor gibi şeylerden bahsetmek istemiyorum. Bunları daha önce zaten yeterince konuşmuştuk.

Covid-19 hayatımıza girdiğinden beri çok şey değişti. Bana göre en büyük şaşkınlık yaratan konu, Kendo yada diğer benzeri disiplinlere yıllarını vermiş insanların nasıl yada hangi ruh haliyle bırakabildiklerini hala çözemedim.

Ama bu elbette ki konuya bakışımızı biraz açmak içindi (bir de içimde kalmasın istedim).

Belki yıllarca Türkiye'de kendo yaptığımız ve küçük bir grup olarak kaldığımız için, bazı temel kurallar asla yerine oturmadığı gibi bazı kurallar da gelişi güzel görmezlikten gelindi. Yeter ki insanlar kendo yapmaya devam edebilsin veya ortamda gerginlik , kırgınlık olmasın.

Neden bunları anlatıyorum? Çünkü daha 2 hafta önce öğrendiğim bir konu üzerinde cidden şaşkınlık yaşadım.

Öncelikle belirtmek isterim ki, bahsedeceğim kural Birleşik Krallığa özel bir kural değildir! Aynı kural Japonya'da da uygulanmaktadır. Araştırdım, sordum soruşturdum ve duyunca da şaşırdım. Ama burada neden uygulanıyor dediğim zaman ise , cevap "Çünkü bu bir Japon disiplini ve biz onu ve kurallarını burada takip ediyoruz" oldu.

Kural: Son geçmiş olduğunuz seviye sınavından sonra işleyen "Grading Clock" (Türkçeye çeviremedim) süresince , bağlı bulunduğunuz Dernek/Federasyon'a ödemeniz gereken yıllık aidatı ödemeyi bırakırsanız. "Grading clock" ya hiç başlamaz yada bir sonraki ödemenizi yaptığınız an itibariyle sıfırlanır.

Yani diyelim ki 4.Dan sınavınızı geçtiniz (Tebrikler öncelikle), ama 2 yıl sonrasında bir sebepten (sebebin ne olduğu hiç ama hiç önemli değil) bağlı bulunduğunuz Dernek/Federasyon'a ödemenizi yapmadınız (veya unuttunuz). Büyük geçmiş olsun diyoruz ardından.

Tahmini olarak bu sürece 3 yıl ekleyelim ve içinizden "Ya ben bir sınava gireyim, ne durumdayım bir göreyim" dediniz ama bağlı bulunduğunuz Dernek/Federasyon size "HAHAHAHAA..." kahkahaları atarak güzel bir mail gönderiyor. 

"Sevgili üyemiz, yemiş olduğunuz b.. nedeniyle süreniz sıfırlanmış olup, bir sonraki sınava giriş tarihiniz bugünden itibaren 4 yıl sonra ki ilk sınavda hak sahibi olacaksınız" gibisinden sevimli bir mail gönderecekler.

Bu arada yukarıdaki durumu şahsen yaşamış bir kişiyi daha yeni gördüğüm için buraya yazıyorum.

Bu kuralı Avrupa'daki diğer ülkelerin kaçı uyguluyor inanın bilmiyorum. Çok üşengeç olduğum için de sanırım öyle geniş çağlı araştırıp buraya yazmayı da düşünmüyorum. Ama biliyoruz ki Japonya ve UK bu kuralı uyguluyor. Bu kadarı da bana ve eşime yetiyor :)

Siz siz olun aidatlarınızı düzenli yatırın. 



Saygılarımla

4 Haziran 2022 Cumartesi

Kendo ve Yaşadığımız Bushido Kavramı

 Merhaba Arkadaşlar,

Bu sefer sizlerin kafasını farklı bir biçimde şişirmeyi planlıyorum.

HİHİHİHAAHHAA...


Konunun başlığına bakınca sanki kolay bir konu gibi gelse de maalesef öyle değil.

Şimdiden pişman oldum sanki hahaha


Bir çok kişi gibi bende Kendo'ya başlarken farklı farklı sebeplerden oluşan ve kendime göre mantıklı bulduğum nedenlerden ötürü dojoya geldim.

Hayatımın içerisinde bir disiplin ve ömrüm yettiği sürece de sporun içerisinde kalmak istemiştim. Basit ve mantıklıydı. Tabi en başlarda bunu söyleyebilmek mümkündü, sonradan dananın kuyruğu bambaşka bir şekilde ortaya çıkıyor.


Peki kendini ne şekilde gösteriyor bizlere ? Herkes bunu almalı mı? ..... gibi gibi bir sürü soru türetebilirim ama üşeniyorum.

"Bushido" ile başlayalım konumuza , "Bushi" yani "Savaşçı" ve "Do" yani "yol/disiplin" kelimelerinin bir araya gelmesi ile oluşan ve tüm savaş disiplinlerinin içerisinde yer alan ve "Savaşçı" adını verdiğimiz şahsın öz disiplininden tutun da, ahlak ve bu disiplin içerisindeki uzun yolculuğa verilen basit isimdir. Gerçi ben bunu bu kadar basit anlatamadım !

Kendo'ya bağlayalım hemen, "Kılıç yolu" adıyla bildiğimiz bu disiplin daha önceki yazılarımda belki birden çok defa anlattığım üzere farklı farklı kademelere sahiptir.

Geriye dönüp okumaya üşenenler için : ilk üç Dan seviyesi öğretmeninizi sorgusuz takip etmenizi içerir. 4. ve 5. Dan seviyelerinde tüm temel ve ileri teknikleri akıcı kullanabildiğinizi ve zihinsel olgunluğunuzu kanıtlarsınız. 6. ve 7.Dan seviyelerinde ise tüm geçmiş deneyimlerinizin bedeninizde doğru ve örnek oluşturabilecek kadar eğitebildiğinizi ve bu bilgileri öğretebileceğiniz zihinde olduğunuza dair bir kanıttır diyelim ( diyelim diyorum, çünkü ben henüz bu seviyelere gelemedim ve hala kendimi bu yolda eğitmeye ve öğrenmeye adadığım için yanlış bir bilgi vermek istemiyorum)

Kendo'da bir zaman sonunda (hadi buna 1.Dan diyelim) , temel bilgilerin ilk safhasını bildiğinizi ispat ediyorsunuz. Ve genel olarak ilk eğitim her zaman "Rei-ho" ile başlamaktadır. Bu sizin "Bushido" adına attığınız ilk somut adımdır aslında. Çünkü rakibinize ve kendinize saygı göstermeye başlamış olduğunuz gibi savaşçının ahlakını da kabul etmeye başladığınızı gösteriyorsunuz.


Peki bizler ahlaklı ve disiplinli olmaya mecbur muyuz? Modern Kendo'nun yapıldığı günümüzde bir çok kişi arasında bu soru defalarca soruluyor yada sorulması için uygun ortam bekleniyor.

Bana göre kendinize Kendocu diyebilmek istiyorsanız eğer cevabım mutlaka ki "Evet" olacaktır.

Günümüzde aklımıza gelen bir çok soruyu internete sorup öğrenebiliyoruz belki ama hala bazı bilgiler için sevgi, saygı ve daha da önemlisi ahlaki değerlerin gösterilmesi gerekiyor. Bu ne demek ?

Bu şu demek kardeşim, ister dojonda senseine saygını göster, ister senpailerine saygını göster ve kohailerine sevgini ve bilgilerini aktar ve çok canın istiyorsa herkese şirin görün ve sadece kendin için kendo yapmaya çalışsan da bu alemde ilerlemenin tek yolu "yolda kalıp, yolun kurallarına uymaktan" geçer !!!


Geçmişte insanlar bana "turnuvalarda nito yapsana, kimse nasıl karşılık vereceğini bilmiyor rahat rahat finale kadar gidersin" derlerdi. 

Açıkçası çok haklılar bu konuda , ama benim "yol"a olan bakış açıma ters düştüğü için bunu kabul etmedim. "Enayilik" olarak düşünebilirsiniz ama buna da basit bir cevabım var "Bana ne" hahahaha...

Kimsenin bilmediği bir şeyi birilerinin önüne koyup yalan yanlış yapmaktansa ve bununla gelecek olan ödül bana bir bilgelik katmayacaksa bana hiç bir faydası olmaz. Geleceğime bir katkısı olmayacağı gibi gelecekte ulaşmaya hedeflediğim noktaya varacağım süreyi de erteler!

Başarılarımdan çok başarısızlıklarım ile daha çok kendi içime dönüp bakabilir, hatalarımdan dersler çıkarabilirim diye düşünüyorum. Bu yüzden de benim Bushido öğretilerine olan saygım ile hayatımda önemli bir noktaya koyduğum "Shibumi" felsefesini bir araya getirmeye çalışıyorum.

Kabaca yazmak gerekirse Bushido ile , bir savaşçı yada kendoka olarak disiplinimi korumaya, önce kendime ve sonrasında rahibime her zaman dürüst olmayı, cesaretimi sonuna kadar göstermeyi ve rakibimi de bu uğurda cesaretlendirmeyi , kalbimi dinleyerek ve kalbimi rakibime sonuna kadar açarak sunmayı amaçlarken. Shibumi ile de, çok ama çok çalışarak emek vermeye çabaladığım Kendo teknikleri ile paralel gitmesini amaçladığım hayat düzenimin mükemmel bir basitliğe ve zarafete doğru ilerlemesini istiyorum. 

Yani, kendi içerisinde disiplinli ve mükemmel diyebileceğimiz bir basitlikte bir Kendo/Hayat yolu arayışı içerisindeyim. Hadi bakalım :)


Bu yazıyı okuyan siz sevgili dostlarım, umarım sizde kendinizi Bushido ile disiplin edebilir ve hayat yolundaki bu uzun macerayı kendi değerlerinize ulaşabilmek kullanabilirsiniz.


Sağlıkla ve her zaman ileriye bakarak kalın.


Saygılarımla 

2 Haziran 2022 Perşembe

EKC 2022

 Merhaba Arkadaşlar

Geçtiğimiz haftasonu gerçekleşen EKC (European Kendo Championship) etkinliğinden bahsetmek istiyorum.

COVID-19 ile neredeyse herkesin hayatının alt üst olduğu bir dönemin ardından, Kendo gibi nankör bir disipline geri dönmek hemen hemen herkesi ciddi anlamda zorladı.

Kendo'yu aktif yaptığımız dönemlerde bile bir veya iki haftalık bir ara verildiğinde vücudumuzun ve zihnimizin nasıl ciddi şekilde etkilendiğini hepimiz biliyoruz. Haliyle pandemi sürecinde her ne kadar bireysel bir şekilde kendimizi formda tutmaya çalışsak bile Dojoda olduğu kadar aktif ve yüksek performanslı çalışamadık.


EKC'de ise yukarıda bahsettiğim  konu inanılmaz bir şekilde gözler önüne serildi. Elbette ki sadece performans düşmesinden bahsetmek doğru olmaz. Pandemi ile birlikte bir çok insanın hayat şekilleri ve yaşam kaliteleri önemli ölçüde farklılaştı.

Kimi insanlar COVID korkusuyla dojolara geri dönmeyi reddederken, kimileri de bu süreç içerisinde farklı ilgi alanlarına geçiş yaptılar. 


Tüm bu değişiklerin ışığında ise görmeyi beklediğimiz bir EKC kalitesine ulaşılamadı. Evet, katılımcılar belki istekliydi ve inanarak ve çalışarak gelmişlerdi ama geçtiğimiz yıllara geri dönüp bakınca önemli bir oranda farklılık gözlerimizin önünde beliriyordu.

30 ülkenin katılımı gerçekten bu şartlar altında inanılmaz görünüyor. Ulaşım koşullarının zorluğunu ve farklı farklı ülkelerde COVID kaynaklı bir çok farklı kurallar halen mevcutken bu gerçekten önemli bir başarı diye de düşünüyorum.

Ben açıkcası turnuvanın Almanya'da gerçekleşme ihitmali üzerine çok endişeliydim. Netice de Almanya sağlık konusunda diğer tüm ülkelere göre daha hassas davandığını düşünürseki turnuvanın iptal edilmesinin de seçenekler arasında olabileceğini ve bu ihtimalinde bir hayli yüksek olduğunu düşünmüştüm.

Ayrıca Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimi ile geröekleşen kısa süreli gerginlikte bambaşka bir konuyu gündeme getirdi. Ben Ukrayna takımının turnuvada yer almasına ciddi oranda şaşırdım. Netice de bir ülke gelmiş senin ülkene saldırıyor, açıkcası Ukrayna takımındaki insanların ülkelerini korumak için kalacaklarını düşünüyordum. Belki de ben yanlış düşünmüşüm.

Öte taraftan Rusya hükümetinin bu girişimi nedeniyle Rus kendokalar turnuvaya kibarca alınmadılar. En azından kibarca olması ve birazda bu hakkın onlara bırakılması ince bir düşünce olmuş.

Gelelim etkinliğin organizasyon anlamındaki kalitesine. Uzaktan yada diğer bir değişle Steam üzerinden izleyebilmek bence son dönemdeki en güzel olanaklardan biri diyebilirim. Eskiden olsa turnuva saatinin bitişini hesaplar sonra da arkadaşlarımızla bağlantılar kurmaya çalışıp durumlarını öğrenmek için an kollardık.

Turnuva alanında 4 adet Shiai-jo'nun olması ise turnuvayı düzenleyen Alman Kendo Federasyonun diğer bir gücünü göstermektedir. Ayrıca her Shiai-jo için harika bir şekilde hakem atamalarının yapılmış olması da bence gayet başarılı olmuş. Bana göre geçtiğimiz yıllara göre bakıldığında bu yıl sanki daha çok hakemin de görev almak için gönüllü olmaları mutluluk vericiydi.

Özellikle insanların böylesine önemli ve sorumluluk isteyen bir görevden kaçtığını düşünürseki bence inanılmaz mutluluk verici bir nokta.

Milli Takımımızdan veya diğer izlediğim takımlardan bahsetmek istemiyorum. Kusura bakmayın kimseye dedikodu malzemesi vermek istemiyorum ... hahaha

Çok merak ediyorsanız birebir de konuşabiliriz :)


Turnuvanın sonunda gerçekleşen seviye sınavına ilişkin olarak ise çok güzel ve önemli gelişmelerin yaşandığına inanıyorum.

Avrupa bölgemiz toplamda 10 adet yepyeni ve taptaze 7.Dan ve gene aynı şekilde 18 tane de 6.Dan sahibi oldu. 

Sınavını geçen tüm dostları tebrik ederim.(Boşuna yazdım bunu biliyorum ama olsun) Darısı başıma artık ne diyeyim :)


Bir sonraki yazımda görüşmek dileği ile dostlar


Saygılarımla














2 Mayıs 2022 Pazartesi

BKA Glasgow Seminar & Dan Grading 2022

 Merhaba Arkadaşlar,


Bugün size BKA (British Kendo Assoso....şeytin ....pres....) bir başka etkinliğinden bahsedeceğim.

"Glasgow Kendo Seminar & Dan Grading" adından da anlaşılacağı üzere İskoçya nın güzel başkentinde gerçekleşti.

Programı ve çalışma organizasyonunu aşağıya temiz bir şekilde yazıyorum.


Gruplar

<= Ikkyu     Grup A

Shodan/Nidan     Grup B

Sandan/Yondan     Grup C


1330-1415

A        Kirikashi/Uchikomi geiko

B        Kirikashi/Uchikomi geiko

C        Kihon


1430-1515

A        Fundamental Kendo - Kihon

B        Grading requirements for Nidan/Sandan

C        Seme / en and grading requirements for Yondan/Godan


1530-1615

A        Kata

B        Kata

C        Kata


1630-1715

Keiko


Peki neler yaşandı ?

Yukarıdaki programdan da anlayacağınız üzere benim gibi 5.Dan arkadaşlar her hangi bir grup içerisinde maalesef yer alamadı.

Bizler için yepyeni ayrı bir program uygulandı. Geçmişte BKA tarafından uygulanan ve gelecekte sınav jürisi olabilmeleri için verilen eğitim yöntemden farklı olarak bu sefer daha dinamik ve sistem üzerinde çalışıldığından  bahsedildi.

Ben ve benim gibi toplam altı adet 5.Dan şahıs için başımızda iki adet eğitmen ile eğitimler aldık.

İlk gün bir çeşit hayalet misali tüm seminer boyunca her grubu ayrı ayrı inceledik. Grupların başında olan hocaları dinledik ve notlar tuttuk (ben üşengeç olduğum için genelde video çektim  hahaha).

Bizden kesinlikle hiç bir hocanın işine karışmamızı ve ne olursa olsun öğrencilere müdahale etmememizi istediler. Görevimiz sadece gözlemlemek ve notlar tutmaktı.

Son 45 dakika ise (çok şükür), Men giyip keiko ya katılabildik.


Etkinliğin ikinci günü komple 1.Kyu ve 4.Dan a kadar sınavdan ibaretti.

Birleşik Krallıkta, 1.Kyu ve üzeri sınavlar "Ulusal Sınav" kategorisine giriyor. Yani, Dojolar en fazla ikinci Kyu ya kadar seviye belirleme yetkisine sahipler.

Spor salonunda iki adet sınav alanı oluşturuldu.

Bir tanesi ikkyu (1.Kyu) ve Shodan (1.Dan) sınavı için, diğeri ise Nidan (2.Dan) , Sandan (3.Dan) ve Yondan (4.Dan) sınavı için düzenlendi.

6 kişilik grubumuzdan üç kişiyi ilk masaya jüri olarak görevlendirdiler, geriye kalan üç kişiyi de ikinci masadaki jürinin arkasında aynı onlar gibi aynı anda sınava girenleri değerlendirilmesi istendi.

Ben açıkçası şanslı olduğumu düşünüyorum. İkinci grup ile 2.Dan ve üzeri için ayrılmış olan masanın arkasında yerimi aldım. Böylelikle jürilerin nasıl ve ne şekilde davrandıklarından tutun da, karar alırken ki kriterlerini gerektiği zaman sorabilme şansımız oldu. 

Elbette ki tüm bu süreç boyunca iki adet eğitmen sürekli bize ufak ama önemli bilgiler verirken diğer yandan da her bir grup sınavını tamamlarken bize dönüp aldığımız kararların sebeplerini sordular.

Sınavlar bittiğinde ise, değerlendirme kağıtlarımızı alıp, eğitmenlerimiz ile de görüştükten sonra başarılı olup olmadığımız tarafımıza bildirileceği söylendi.


Bu seminerin minik bir özelliği daha oldu benim için. yaklaşık 20 yıl önce ilk kendo ya başladığımda kendime bir söz vermiştim. 

"Bir gün 5.Dan olursam eğer kendime Bambu Do alacağım."

Seminerden bir gün önce bu hayalim de gerçekleşti sonunda, verdiğim söz için çok uğraştım ve bekledim ama Bambu Do içeren yeni boguma kavuştum. Ve ilk defa da bu seminer de giyme fırsatını yakaladım.


Merak edenler olduğu için ve bana sürekli özelden mesajlar atıldığından ötürü Bogu ile ilgili detayları biraz anlatayım.

Bogunun markası "KendoStar"
Modeli ise "Praetor" 
Linkini ahaa buradan bulabilirsiniz ; https://kendostar.com/collections/premium-grade-bogu-sets/products/vanguard-praetor
Do-Dai ile ilgili bölüm tamamen benim seçimim. zevkli adamım doğrusu. 
KendoStar sitesinde yer alan tüm DO seçeneklerine bu linkten ulaşıp göz atabilirsiniz ; https://kendostar.com/pages/do-dai-options
Benim seçimim ise ....BDKK , yani "Bamboo Do Kon Kiji"
Mune için özel bir şey istemedim doğrusu, basit ve sade görünsün istedim. Do-dai yeterince gösterişli zaten. Yoksa çok çılgın başka bir şeye de dönüşebilirdi ;)


Çok yakında başka bir seminer ile tekrar görüşmek dileği ile

Saygılarımla
















2024 Edinburgh Kendo Seminar - Sakın Kaçırmayın !!!

Merhaba Arkadaşlar, Bilen veya araştıran arkadaşlarımızın severek takip ettiği çok keyifli bir kaç blog'tan biri olan '' Kenshi ...