16 Ekim 2011 Pazar

Asami Sensei ve Semineri

Herkese Merhaba,

Bir kaç hafta önce ülkemize gelen sayın Asami sensei ( 8.dan kyoshi ) ve beraberindeki heyet ( bunu yazmayı seviyorum ) 7.dan Lancini Sensei ve 6.dan Tada Sensei ile çalışma fırsatımız oldu.

İlk Tanışma ;

Bu ve benzeri yüksek seviyeli hocaların varlıkları genelde gergin bir bekleyişe ve endişeye sevk eder insanı. Sebebi çok açıktır, "benim için ne diyecekler, acaba ne kadar kötü vurucam, çok saldırırsam kızar mı, az saldırırsam kızar mı , canı sıkkındır gene kızar herhalde" gibi saçma sapan şeyler geçer aklımızdan , diğer bir açıdan baktığımızda ise , aklımızdan şunlar geçebilir "acaba ne gösterecek, yada yeni bir şey göstericek mi, hepimizle ji-keiko yapacak mı, bana sıra gelir mi" tüm bu sorular aklımızdan geçmiştir veya ileride kesin geçicektir. Netice de beklentimiz tabi ki "hayatın anlamına ait bir cevap" değil. Ancak 8.dan seviyesinin Kendo da bir "top level" olduğunu bildiğimiz için bu büyük beklentilere sebep oluyor. 

Asami Sensei ve beraberindekiler sanona ilk ayak bastıkları andan itibaren pozitif enerjilerini  tüm salona  doldurmuşlardı. Sanırım bu ilk tanışma için fazlası ile yeterliydi bizler için.  :)

Çalışma ;

Asami Sensei ile tanışmamız ve ilk çalışmamız "Boğaziçi Kendo Kulübü"nde gerçekleşti.
Ardından kendisiyle hem İstanbul hemde Ankara'da uzun bir çalışma maratonu yaşadık.
İstanbul'da toplam 2 saat , Ankara'da 2 gün içinde 14 saatlik bir çalışma kulağa cidden korkunç gelebilir.
Ancak tüm çalışma boyunca bir kere bile sıkılmadığımı düşünürseniz , sormanız gereken soru bence "Asami Sensei 14 saat neler yaptırdı da , tüm o salonu dolduran insanlar sıkılmadı?" olur.
9 yıla yakın bir zamandır Kendo'nun öğrencisiyim, ve inanın bana böyle zengin bir bilgi ile dolu ve de eğlenceli bir Kendo Semineri hiç daha önce yaşamadım.

Sonuç olarak ;

Geriye bakıp düşündüğünüzde , bu kadar çok bilginin ve hocanın varlığını hissetmek güzel.
Kendi adıma daha çok insanla çalışmayı ve bir çok hoca ile kendo paylaşabilmeyi fazlasıyla istiyorum.

6 Ekim 2011 Perşembe

Ayaklar İleri

Merhabalar ,

Son dönemlerde ülkemize gelen üst düzey kendoculardan öğrendiğimiz "Türklerin bacaklarının güzçsüz, üst gövdenin ise fazla güçlü " olduğu yönünde.

Üzülerek söylüyorum ki ; Haklılar

Kendimi geçen güzn videodan izleme fırsatım olduğunda çok utandım ve üzüldüm. Rakibe yaptığım her hangi bir vuruştan sonra yanlızca rakibe kadar gidip durduğumu gördüm. Oysa ben kendimi , dışarıdan bakıldığında gayet düzgün bir profil çiziyorum imajına kapılmıştım.

Ancak şu aşamada çözümün ne olduğunu bildiğimi düşünüyorum. Daha çok yürüyüş ve daha çok konsantrasyon elbette.

Benim için "Düzgün bir Men vuruşu" artık ; tüm kontrolün bende olduğu , orta hattan saldırdığım , güzel bir zamanla ile vurduğum ve ardından da rakipin arkasına geçebileceğim bir hız ve güç ile ilerlemek anlamına geliyor.

Sizde lütfen ayaklarınaz gerek önemi verin , kendo sadece kollarınızla yapılmıyor !

Saygılarımla

13 Eylül 2011 Salı

Shinai Seçmek

Merhaba,

Zaman içinde kullandığımız shinai bize istenilen rahatlığı sağlamaz gibi gelir.
ya çok ağırdır yada çok hafif , belki de gerekinden fazla elimize kalın yada ince gelir.
Peki tüm bunlar olurken biz ne yapıcaz ???

Öncelikle yukarıda saydığım sebeplerden hangisini yaşadığınızı keşfetmek gerek, ardından da çözüm yollarını aramak elbette.
Ben farklı shinai seçeneklerinin de değerlendirilmesinden yanayım. İlk elime gelen shinai modeli ile yıllarımı geçirme fikri yanlış geliyor. Yada bir başkasının tavsiyesi ile hareket etmek. Bnece farklı model shinaileri alıp denemelisiniz.
Kendinize en uygun shinai bence bu şekilde seçilebilinir. Sonuç olarak bugün ağır gelen bir shinai önümüzdeki yıllar içinde rahat bir biçimde kullanabileceğiniz bir model de olabilir.

4 Eylül 2011 Pazar

Kamae

Merhaba,

Bugünkü konumuz ; Kamae

Antremanlar sırasında karşımdaki kişinin shinai'sinin sürekli aşağı yukarı anlamsızca sallanması beni eskiden deli ederdi.Şimdiyse sadece rahatsız ediyor.Anladığım kadarıyla yaşlanıyorum, belki ilerde... çok ilerde yaşım iyice ilerlediğinde bunu umarsamıcam ... umarım :)

Ben Kendo'ya başladığımda , daha henüz yürüyüş aşamasında iken kamae de yürüyüşlerimizi çalışırdık. Başta Sn.İmre Sensei ardından başladığım dönemde kulübümüze o dönemde yeni gelen Sn.Masami Kakuta (7.dan)
yürüşümüz sırasında shinai'nin hiç hareket etmemesini , kamae pozisyonunu bozmadan vucudumuzu ileri veya geri taşımamızı tembih ederlerdi.

Shinai sallama ile "Seme"yi karıştırmamak gerek !

"Seme" apayrı bir konu, önümüzdeki günlerde bildiğim kadarıyla yada anladığım ve hissettiğim kadarıyla bunu sizlerle paylaşıcam.

31 Ağustos 2011 Çarşamba

Ellerim acıyor, kollarım kalkmıyor.

Neden mi ?

Çünkü Shinai ile tanıştığınızda bunları söylüyorsunuz, bende söyledim.

Shinai'yi tutmayı gösterdiklerinde söylenen "Sol eliniziz serçe parmağı ve yüzük parmağı ile kavrayın, gerisini sadece kapatın" sözleri öncelikle avucunuzun içinde ufak bir deformasyona ardından da hiç alışık olmadığınız bir tutma biçiminin verdiği parmak ağrılarına neden oluyor.

Ardından bir şekilde Shinai'yi de tutmayı öğreniyorsunuz çeşitli yöntemleri deneyerek. Ama "Kollarım daha ağırmadı" mı diyeceksiniz ?
Demek ki ya hiç suburi yapmadınız yada yeterince yapmadınız !!!

Suburi ; Ciddi anlamda önemli ( eminim bunu zaten biliyordunuz )... peki ama ne oranda doğru yaptığınıza inanıyorsunuz ???

Elbetteki bende bilmiyorum ne oranda doğru yaptığımı ancak sizlere suburi yaparken dikkate ettiklerimi anlatabilirim.
Öncelikle , suburi'ye başlamadan önce düzgün bir şekilde shinai yi tuttuğumdan emin olmak isterim. gözlerimle karşımda ve tam orta hizada bir hedef noktası yakalarım. bu nokta benim suburi de shinai yi indirip kaldıracağım ana yolumdur.
her bir suburi de , bitiş noktasında çok kısa bir an beklemeye özen gösteriririm.
shomen suburi de shinai yi mümkün olduğumca benim boyumdaki bir rakip varmış gibi düşünerek çene hizasında bitirmeye çalışırım.
Sayu-men suburi de ise shinai yi şakaklarda bitirmem , ortaya kadar çekerim. 45 derecelik bir açı ile kestiğimden emin olmaya çalışırım.

Temel olarak tüm bu noktaları ilgi göstererek yapmak önemli ve sizi ciddi anlamda ileri de taşır. Ancak bu suburilerden toplam 30 tane yapmak yetmez, kimseyi de kesmez .
Ama unutmamalıyız ki, Kendo'ya yeni başladıysanız da hemen ilk günden 1000 tane yapmayın !!! Bu sizi ciddi bir biçimde sakatlar !

Bence başlangıç olarak 50 şer adet ve toplamda 200 adet yeterli... zaman ilerledikçe ve kollarınız bu çalışma sonunda yorulmadığını hissettikçe bunu 100 er 100 er arttırabilirsiniz.

28 Ağustos 2011 Pazar

Kendo

Bir çok internet sitesinde size Kendo'nun tarihi hakkında bir sürü benzer şeyler okuyabilirsiniz.
Burada ise sadece benim Kendo geçmişimi okuyacaksınız.
Benim zihnimdeki kendo yada Kendo ile yaşamımı paylaşmak isterim.

17 Mart 2003 de kendo'ya başladım.
İstanbul Kendo Kulübü ndeki ilk dersimiz gerçekten heyecan vericiydi... ve bir o kadar da ilginçti.
Şanslı olduğuma inanıyorum çünkü daha sonraları bir çok kez karşılaşacağımız gibi aslında Kendo yapan veya yapmak isteyen insan sayısının ne kadar az olduğunu görecek ve ilk dersimdeki 6-7 kişilik başlangıç ekibinin ne büyük bir nimet olduğunu anlayacaktım.

ilk dersimiz ; selam, duruş ve yürüyüşten oluşmuştu.

sanırım bir çok insan gibi benimde ilk dersten ayağımın altı su toplayıp , açılmıştı derisi  :)

Ayağının altındaki derinin su toplaması ve ardından derinin açılması , kendo da karşılaşılan bence ilk test !
Neticede daha elinize shinai'yi almadan , yanlızca yürüyerek kendi kendinizin canını yakıyorsunuz, ve hemen ardından bunu sorguluyorsunuz.

Benim için Adımlar kendo da herşey demek ! Ciddi anlamda en önemli nokta diyebilirim. Yada en önemli noktalardan biri diyebilirim.


26 Ağustos 2011 Cuma

Nito-ryum

İki Kılıç tekniğne verilen isimdir. Bu disiplin ile resmi olarak tanışmam 2004 yılına denk gelmektedir.
19.Avrupa Kendo Şampiyonası için Macaristan da bulunduğum zaman, "e-bogu" standına giderek sayın Taro Ariga'nın ellerinden "Nito-ryu Video"sunu aldığımda çok sevinmiştim. Büyük bir heyecan ile izleyeceğim günü beklemye koyuldum.

İlk kez izlediğimde büyük hayal kırıklığına uğradığımı itiraf etmeliyim. Çünkü video da Nito-ryu tekniklerini anlatan şahıs Kanada Milli takımının uzun süredir bir üyesi olan sayın Matthew Raymond'un inanılmaz bir biçimde sakin ve basitçe anlatışıydı. Tüm heyecanımı alıp gitmişti biranda .

Kaldı ki, gösterdiği temel tekniklerdeki keskin duruşu ayrı bir üzüntü olmuştu... çünkü benim kollarım onun ki kadar güçlü değildi. Kendo'ya başlayalı 1 yılı biraz geçmişti. Güçlü olduğumu düşünmüştüm onca zaman.

Ancak hocamın sayın İmre Sipahi'nin o dönemdeki sözünü dinleyerek, bu tekniklere shodan sınavını geçene kadar başlamadım.

Esasında Nito-ryu , 2 adet shinai veya 1,5 shinai ile kendo yapabilmenin en keyifli yolu.
Itto-ryu (tek kılıç ; Chudan , Jodan )'ya oranla her iki elinin kordinasyonundan sorumlusun. Ve bence bu sorumluluk gerçekten keyifli :)

2024 Edinburgh Kendo Seminar - Sakın Kaçırmayın !!!

Merhaba Arkadaşlar, Bilen veya araştıran arkadaşlarımızın severek takip ettiği çok keyifli bir kaç blog'tan biri olan '' Kenshi ...