12 Ağustos 2019 Pazartesi

BKA 2nd International Kendo Summer Seminar 2019

Herkese Merhabalar,

Bu seferki yazımda sizlere hafta sonunda katılmış olduğum "BKA 2nd International Kendo Summer Seminar" hakkında bilgiler vereceğim.

Seminerin adından da anlayacağınız üzere ikinci kez düzenleniyor, uluslararası olduğunu ifade ediyor , kendo içeriyor ve yazın gerçekleşiyormuş.
Ki, en komik bölümü "yaz" oluşu, çünkü İngiltere'deki bu mevsim problemi cidden önemli.

Perşembe gecesi otobüs ile Londra'ya doğru yola çıktım. Evet, komik ama otobüs ile gittim.
Neden mi ?
Çünkü, Uçak bileti inanılmaz pahalıydı. Şöyle kısa bir örnek veriyorum;
Liverpool - Milano - Liverpool : 30 Pound
Manchester - Londra - Manchester : 130 pound
Neden Trene binmedin paşam ?
Çünkü Tren ile 3 aktarma yapmam gerekiyordu ve gidiş dönüş toplamda 120 pound'a geliyordu.
Evet tren toplamda 3 saatte varmış olacaktı ama bu paraya değmez.

Londra'da otobüsten indikten sonra taxi ile en yakın tren istasyonuna geçtim. Ve şansıma 3 dk sonra "Guildfort" yönüne kalkan trende gelmiş oldu. Yaklaşık 1 saatlik yolculuktan sonra Guildfort istasyonunda indim ve tekrar taxi ile seminerin yapılacağı "The University of Surrey" topraklarına vardım.

Gerçekten çok ama çok güzel bir üniversite kampüsü ve içerisinde çok güzel bir spor kompleksi var.

BKA yani "British Kendo Association" Avrupa'daki en eski kendo kurumlarından biri ve gerçekten de işlerini yaparken hem dikkatliler hem de düşünceliler.

Üniversite alanına girer girmez, neredeyse her köşede seminere ait yön ve uyarı tabelaları bulunuyordu.

Spor salonunu bulamama şansınız yok zaten.

Etkinlikten önce zaten ön bilgileri içeren kısa ve görseller içeren mailler yolladılar.

Spor salonu girişinde 2 ayrı masa hazırda beklemekte, birinde giriş onayınızı yapıyorken, diğerinde aracınız için gene ayrı bir kayıt açıp, park yerinizi sabitliyorsunuz. Bu araç konusu özellikle İngiltere gibi bir ülkede çok önemliymiş onu görünce anladım.

Çünkü hemen hemen herkesin iyi veya kötü bir arabası var. Ve benim gibi henüz yeni geldiyseniz ve henüz aracınız yoksa gene bir şekilde herkes yardımcı oluyor.


Afişte de göreceğiniz üzere seminerin hocaları 2 tane 8.Dan Hanshi'ydi.

Mitsuru Hamasaki Sensei 8.Dan Hanshi (Tokyo - Emekli Metropolitan Polis Kendo'nun Hocası)
Yasuo Suzuki Sensei 8.Dan Hanshi (Wakayama)

Bu iki hocanın dışında ise,

John Howell Sensei 7.Dan Kyoshi,
John O'Sullivan Sensei 7.Dan Kyoshi
Gary O'Donnell Sensei 7.Dan Renshi 
Hiyama Yasuyuki Sensei 7.Dan Renshi 

gibi diğer değerli hocalarda seminer ve sınav jürisinde bulundular. Elbette ki İngiltere gibi bir ülkede 6.Dan ve 5.Dan gibi seviyelerde bulunan bir çok eğitmende bulunuyor. İsimlerini o yüzden tek tek veremiyorum …. çünkü bir çoğunun ilk adını bilmiyorum …. walla. Kusura bakmayın.

Seminer ilk olarak Perşembe akşamı başladı, ben özel sebeplerden bu çalışmaya katılamadım ancak öğrendim ki yaklaşık 40 kişilik bir ekip çalışma yapmış.

Ben cuma sabahı, karga bo… nu yediği saatlerde vardığım için, erkenden hazırlandım ve salonda hazır bulundum. Tesis kalitesi beraberinde bir çok imkanı da getiriyor tabi ama en önemli nokta , koskoca bir salonun zeminin çok sağlıklı bir esnekliğe sahip olacak şekilde parke ile kaplı olmasıydı.

Cuma günü yaklaşık 80 kişiydik, Açıkçası ukalalık yaptığımı ve "Kendo Camp" ile karşılaştırdığımı söylemekten utanmıyorum , o an aklımdan " bizim en yüksek sayımız 126 kişiydi" dedim.
Ama tabi insanoğlu faktörü var, bu sene 30 kişiyi geçemeyeceğimizi görünce maalesef iptal etmek zorunda kaldık.

Tüm seminer günlerinde ilk 2 saat Kata çalışıldı. 
Bu size sıkıcı veya anlamsız gelebilir. Ama neden bu kadar üzerine düşüldüğünü zaman geçtikçe daha kolay anlayacaksınız. Ayrıca 2 tane 8.Dan hoca en çok bu konuda çok hassas olduklarını özellikle de söyleyince , bir kez daha düşünmeniz gerekiyor.

Sonrasında , temel rei-ho ve seiza'ya oturuş, kalkış gibi konular anlatıldı. Evet her gün bunlar tekrar edildi.

Ardından 13:30 a kadar öğle arası verildi. Öğle araları keyifli oluyor aslında, ama daha çok havadan sudan konuşulsaydı keşke dedim. İnsanlar sürekli kendo hakkında konuştular, sürekli sınav hakkında konuştular , konuştular , konuştular ….. ulan zaten 5.dan sınavına gireceğim, sinir stres tavan yapmış, gevşemeye çalışıyorum …. yok yahuu … deliricem artık. Neyse..... (nefessss) …. evet, nerede kalmıştık.

hah !

Öğleden sonra yalnızca shinai ile partnerinizle eşleşip her halde 1 saat kadar "Kirikashi" çalışıldı.
Sonra "Uchi-komi keiko" gene 1 saat boyunca çalışıldı elbette.

15 dakikalık bir ara ve Bougu komple giyildi ve tekrar "Kirikashi" , "Men-Uchi" , "Kote-Men-Uchi" çalışıldı.

15 dakikalık ara ve "Uchikomi- Keiko" , "Kakari-keiko" ve "Mawari-Keiko" ile seminerin gün akışı devam etti. Sonra papaz içeri girip son duamızı okudu, "gömün bunları" dedi ve çıktı.

Diyemiyorum, çünkü bitmedi.

10 dakikalık çok kısa bir ara sonrasında ise herkes kendi seviyesinden partnerlerin olduğu gruplar içerisinde 5'er tane "Sınav keikosu" yapıldı. 

Son olarak ise, tüm seminer boyunca beklenilen an olan "Hocalarla çalışma imkanı" anı geliyor. Bu bölüm maalesef 1 saat ile kısıtlı oluyor.

Cuma ve cumartesi günlerinin genel programı yukarıda anlattığım şekilde geçti.

Ben cumartesi akşamı "Sayanora Parti" için kayıt olmadığım için üniversitenin yurtlar bölümündeki bir binayı komple bize tahsis ettikleri şahsıma ait süitimde geçirdim. Evet, odalar tek kişilik ve çok güzeldi. Her oda da banyo var, her katta çok büyük bir mutfak var, ki içerinde her türlü cihaz mevcut, yeterki bir şeyler yapmak ise.
Odalardaki internet o odaya özel, yani kimseyle paylaşmak zorunda değilsiniz. Süper walla.

Cumartesi günü odamda kendi kendime "Pizza + Film" partisi yaptım. Pizza Hut'tan sipariş verdim, nostaljik bir anı olarak ilk "Mumya" filmini açtım, güzel güzel odamda takıldım. Sonra başka bir film açayım dedim ama saat biraz geç olmuştu ve ertesi gün yani pazar günü çok önemli bir sınavım var diyerekten yatağa girdim. 

……..

evet uymadım ne olmuş yani. Sabaha kadar sanırım, rakibim şunu yaparsa ben bunu yaparım, o böyle yaparsa ben şunu denerim, o bana vurursa önce ben ona küserim … gibi düşüncelerden sonra iyice saçmalayıp, rakip men vurmak isterse, geri çekilir tsuki yapar, sonra yaku-do yaparım gibi fantezilere kadar gittim. 

Neyse, sabah çok kötü bir şekilde uyanmadım Allahtan ama , gene de süper dinlenmişte değildim.

Güzel bir kahvaltı sonrası oda anahtarını teslim ettik, salona geçtik, diğer günlerde olduğu gibi çalışmaya kata ile başladık. Sonra Uchikomi-keiko , Kakari-keiko ve gene sınav keikosu yaparak günü tamamladık.

Öğlen 12 de seminer resmen bitmiş oldu. 

Seminer boyunca kendimi şanslı hissettim. Özellikle cumartesi günü partner sıkıntı yaşanırken bana eş olarak Gary O'Dannoll sensei eş oldu. Gerçekten harika bir deneyimdi. Bir önceki seminer esnasında kendisi ile tanışmıştım ve yapmış olduğu kendo'yu çok beğenmiştim.

Bu seminerde partner olmamız ve sürekli olarak olumlu bir şekilde bana yorumlarıyla destek olması beni çok çok mutlu etti.

Sınav !

Sınav kayıtları 13:30 da başlanacağı bildirildi, ama ben sanki sınav oymuş gibi heyecandan ve gerginlikten ölüyorum. Kayıt olduğumda , masadakiler "sakin ol, başaracaksın" dediler.

Sınav saat 14:30 da başlanacak, ama ben o 1 saati nasıl ve nerede geçireceğimi bilmiyorum.

Neyse ki, seminer esnasında tanıştığım bir kaç 5.dan yoldaşı ile bu süreyi birbirimiz daha fazla nasıl gerebiliriz oyunu ile çözdük. İyi de eğlendik doğrusu.

İtalya'dan İngiltere'ye eğitim amaçlı gelmiş Luca ile bir çoğunuzun tanıdığı Andy Fisher'ın eşi ile neredeyse tüm sınavları birlikte izledik.

Bitmiyordu yarabbiimmm…

En son Yondan (4.Dan) sınavları başlamak üzereyken tüm eşyalarımızı da yanımıza alıp yan salona geçtik. Bu yan salon tüm gün bizler için ayrılmıştı. Dileyen sınav süresi içerinde orada birbiriyle keiko yapabilir, dileyen uyuyabilir , sınava girecek olanlar ise kapıya yakın bir alanda topluca hazırlanıp, hep birlikte numara sırasıyla buradan geçebilir.

Ben, kişisel (ruhani) hazırlıklarımı yaptıktan sonra elimden geldiğince düzgün bir şekilde giyindim. İçimizden bazıları ısınmak için eşleşti ve çalıştılar.
Ben o zamana kadar sıradaki kişilerden önümdeki ve arkamdakinin kendolarını görmemiştim. 
Walla görünce de çok mutlu da olmadım. Benim numaram şanslı "507"
Önümde 506 ve 508 çalışıyorlar. Ki, 508 sanırım bilinen ve tanınan bir hocaymış.
506 deli gibi hızlı men vuruyor yarabbim.
508 ise, süper bir şekilde içeri girip çok rahat men vuruyor.

İnsan çok garip bir yaratık walla, o an kendi kendime "yahu benim burada ne işim var" dedim walla.
Ben bu adamların yakınından bile geçemiyorum. Ciddi ciddi onları izlerken şöyle düşündüm "acaba sınava girip rezil olmasam mı?" . 

Zaten sinir stres tavan durumdaydı tüm gün, bir de rakiplerin çılgın vuruşlarını görünce insanın morai iyice kötüye gidiyormuş.

Ama doğrusu kendimi şu şekilde motive edebildim o son dakikalarda, O'Dannoll Sensei ve Howell Sensei seminerin kapanışından sonra yanlarına gittiğimde, sınavım için tavsiye istemiştim. Ve her ikisi de "Kendi bildiğin kendo'yu yapmanı öneririm, sakın bunun dışına çıkmaya çalışma" demişlerdi.

Sanki , aklımdan nelerin geçebileceğini fark etmişlerdi. Çünkü, 506 ve 508 numaralı arkadaşları izlerken "hmm.. bana böyle bir hamle yaparsa ben ona şöyle karşılık vermeliyim" gibi gibi düşünceler geçmişti.

Ama sonra geriye dönüp düşününce ve üzerine hocam Lancini Sensei'nin "Kendine güven yeter" sözlerini hatırlayınca, her şeye rağmen bildiğim kendoyu göstermek için sınava gururla çıkmaya karar verdim.

Sonuç 



Evet sınavımdan bir şekilde de olsa başarıyla ayrıldım.

Şimdi buradan, 17 yıl içerisinde çalışma fırsatını elde ettiğim herkese çok çok teşekkür ederim.  






Kendinize çok iyi bakın. 

Saygılarımla



2024 Edinburgh Kendo Seminar - Sakın Kaçırmayın !!!

Merhaba Arkadaşlar, Bilen veya araştıran arkadaşlarımızın severek takip ettiği çok keyifli bir kaç blog'tan biri olan '' Kenshi ...