30 Mayıs 2012 Çarşamba

Nito Nasıl Sevilir ? Bölüm : 1


Merhaba Arkadaşlar,

Bu akşam sizlere Nito ne şekillerde, nasıl sevilir serisinin ilk bölümünü anlatarak başlıyıcam.

Nito , öyle kolay sevilemiyor maalesef. Aslında baktığınızda "heyyy .. bu çok ufak tefek , her yerini yumuştururum" diyorsunuz. Ancak, ciddi bir miktarda küçük olduğundan kendisi bu kadar sevgi yumağı olamıyorsunuz.

Günün çoğunluğunda kendileri ilgi manyağı olup kucağınızda "uyuma eylem"i yaptığından , eylemine karşılık yapabileceğiniz tek şey aslında huyuna yada suyuna giderek okşamak oluyor.

Nito , geçtiğimiz cumartesi içinde bulunduğu kafesten bana çeşitli maymunluklar yaparak kendini bana gösterdi. O an ki halini görseydiniz, eminim ki sizlerde bayılırdınız. Kafesin ızgara şeklindeki kapısına tırmanmış bir yukarı bir sağa bir sola, olmadı baş aşağıya doğru çeşitli numaralar yaparak, bakmadığınız taktirde de patisini kafesin dışına çıkararak "alooo... kime diyorum" edası ile sallaması, gerçekten muhteşemdi.

Henüz çok ama çok küçük olmasına karşın, gerçekten çok akıllı ve sevimli. Gerçi fotografının çekilmesi biraz zor şu an için, pek poz vermeyi sevmiyor kendileri... sanırım şöhret olmanın getireceği sorunlardan çekiniyor olabilir.

Ama kaçarı yok, şöhret olacak :)


Saygılarımla




13 Mayıs 2012 Pazar

2012 Türkiye Şampiyonası Bittikten Sonra

Merhaba Arkadaşlar ,

Nasılsınız ? ( Bari biri şuna cevap verseydi, ... neyse )
Ben bir hayli yorgunum ( bunu sormuş olabilirsiniz diye söylemek istedim ). Çünkü Ankara'dan geleli 1 saat bile olmadı.Yol sanırım biraz yordu  :)

İzniniz olursa şayet bu yıl ki Türkiye Kendo Şampiyonasını biraz konuşmak isterim. Bir kaç açıdan konuşmak iyi olabilir. Bir kaç açıdan görmek farklı bakış açıları kazandırabilir bizlere. En azından bana kazandırıyor  :)



İlkinin 2006 yılında yapıldığı "Türkiye Kendo Şampiyonası"na baktığımızda 6 yıl sonunda katılımcı sayısındaki ciddi artış gerçekten çok sevindirici bir durum. Umuyorum ki, önümüzdeki yıllarda bu sayı daha da artacak ve daha güzel anları birlikte yaşayacağız.

Katılan kulüplerimizi saymak doğru olur diye inanıyorum ;


  • AKI
  • Anken
  • Boğaziçi Kendo
  • İstanbul Kendo
  • Bu yıl aramıza "İzmir Kendo Kulübü" de katılarak turnuvaya ayrı bir renk kattılar.Kendilerine çok teşekkür etmek isterim.


Şimdi , konuşmak istediğim veya paylaşmak istediğim bir kaç düşüncem var. Öncelikle onları konu başlığı olarak sıralamak isterim.

Organizasyon
Hakemlik
Müsabık
İzleyici

Organizasyon ;
Bence çift kelime ile "çok başarılı" ! Bu yıl ki şampiyonaya ev sahipliğini "Bilkent Üniversitesi" yaptı. Öncelikle orada çalışan görevli arkadaşlara gösterdikleri özen ve işbirliği için çok teşekkür etmek gerekiyor.
Ardından AKI'nin göstermiş olduğu başarılı planlama ile tüm masa görevlisi ve kurdela ile ilgilenen arkadaşlarımızın tüm gün sabırla işlerini çok düzgün yapmış olmalarının verdiği psikoloji ile tüm katılımcılara verdikleri olumlu psikoloji için ayrıca teşekkür ederim.

Ellerinize sağlık

Hakemlik ; 
Allahtan futbol filan oynamıyoruz diye seviniyorum bazen yoksa korkum maç esnasında taraftarların "i... hakem" diye tempolu destekleri olurdu. Kendo da hakem olarak görev almak hem fiziksel hemde mental anlamda çok zorlayan bir görev.

Neticede bir maç esnasında her üç hakem de , müsbıkların her hareketini incelemek ( olumlu ve olumsuz ) zorunda.Ayrıca unutulmaması gereken bir konu var ki , o da Türkiye'deki Kendo seviyesinin durumuna göre hakemlerimizin seviyesinin durumunu dikkate almaktır.

Her karşılaşmada hatalar olabilir, her karşılaşmada sizin düşüncelerinizin tersi kararlar alınabilinir. Her karşılaşmanıza "BEN" hakem olamayabilirim (ki bu gerçekten üzücü , farkındayım) ...  hehehe

Ancak demek istediğim şey, bu yıl ki hakem sayısı sıkıntısına rağmen, "bana" göre çok başarılı bir hakemlik sergilendiği kanısındayım. Inadome Sensei'nin de varlığı bence bu konudaki hassasiyeti üst noktaya taşımış olduğunu ayrıca düşünüyorum.

Emeğimin geçtiği tüm karşılaşmalar için kendime teşekkür ederim  :)

Müsabık ;
Bu yıl için söylenebilecek en güzel şey tüm katılımcıların büyük bir uyum ve dostluk çerçevesinde, birlikte, keyif alarak katılım göstermiş olmalarıydı.
Ancak bayan katılımcı sayısının az oluşu gene kendisini çok belli etti. Umuyorum ki önümüzdeki yıllarda bir çok yeni bayan arkadaşımız turnuvalara katılır.

Ufak bir iki eleştiride bulunmak istiyorum.
Bu yıl gerçekten güzel müsabakalar izledik, üst seviyede motivasyon sergileyen bir çok arkadaşımız oldu.
Ancak ilk maçtan son maça kadar eksik olan 2 nokta olduğunu görme fırsatımız oldu.
Bunlardan biri "SEME". Çok ciddi anlamda Seme yapılmadığını gördük. Yada daha doğrusu yeterince veya güçlü olmadı belirgin yapılmadığını gördük diyelim. Kabul ediyorum "seme" başlı başına zor bir konu, anlaması , öğrenilmesi ve uygulanması zaman alıyor cidden. Eminim ki bu ciddiyetle çalışan bir kitle en kısa sürede bu konuya da bir çözüm bulacaktır ve önümüzdeki yıllarda daha belirgin ve güçlü seme'ler görebileceğiz.
Diğer bir konu ise "ZANSHİN". Bu turnuva da gördük ki , hemen hemen herkes rakibine vurabiliyor bir şekilde, bunda bir sorun yok. Ancak bu vuruşları yapan arkadaşlar eminim ki vuruşun hemen sonrasında kendi kendilerini şu basit soruyu sormuşlardır " hakemler neden sayıyı vermedi". Çünkü bu tip vuruşları yaptıktan sonra yeterince zanshin yapılmadığı için vuruş bitirilmiş kabul edilmediğinden sayı olabilecek vuruşlar heba ediliyor.

İzleyici ;
Bu yıl izleyicilerin tutumu ve destekleri geçtiğimiz yıllara oranla daha güzel ve motive ediciydi. Dışarıdan bakan( yada saha içinden ) biri olarak , gerçekten çok keyif aldım. Herkes bir arada oturmuş olarak kendi arkadaşlarına destek veriyordu.
Tek bir sıkıntı vardı. maalesef 2 defa yaşadık veya gözüme çarptı diyelim. Final maçlarında baş halem tarafından verilen bir komut vardır "Final maçı, seiza" !!!
Üzülerek söylüyorum , bir kaç kişi bu komutu ya duymadığından veya anlamadığından yada önemini bilemediğinden oturuşlarını değiştirmediler.
Umarım ki önümüzdeki yıllarda bu komuta biraz daha dikkat edilir.


Sonuç olarak, belki bacaklarım tutmuyor olabilir, belki kollarım ağrıyor olabilir, kafam patlamak üzerede olabilir. Ancak çok güzel ve keyifli bir turnuva yaşadım sayenizde.

Hepinize çok teşekkür ederim.

Saygılarımla


9 Mayıs 2012 Çarşamba

Kendo ve Yapıldığı Yere Göre Türleri

Merhabalar ,

Hepimiz biliyoruz ki ( umarım ) , Kendo'nun uygulanış alanları birbirinden farklı olduğundan yapılma şekilleri de bu yüzden birbirinden farklı olmaktadır. ( itirazı olan sonuna kadar sussun please )

Kendo'nun uygulandığı yerleri bir gözden geçirmek gerek bu konuda yazmak için , hemen aşağıya sıralıyorum ;


  • Kihon Kendosu 
  • Gi-keiko Kendosu
  • Shiai Kendosu
  • Sınav Kendosu


Şu an için aklıma gelenler bunlar ama eğer derseniz ki ben daha çok örnek istiyorum kendinizde türetebilirsiniz , örneğin ; Mutfak Kendosu ,Market Kendosu ,İyi Saatte Olsunlar Kendosu .... gibi.

Yukarıda saydıklarımı ufak ufak açıklamam doğru olur herhalde, bir çoğunuzun bu gibi Kendo türlerinden haberiniz olmayabilir.

Kihon Kendosu : 
Bağlı bulunduğunuz kulübün veya dojonun haftalık ders programı içerisinde yer alan ve temel çalışmaları içeren en sıkıcı bölümlerden birini barındıran Kendo türüdür.Hiç bir heyecan verici olayın olmadığı, kuru kuru partnerinizin başına, koluna, tutturursanız DO'suna olmadı bacağına vurmak sureti ile uygulanmaktadır.Daha yetenekli olan arkadaşlarımız karşısındakinin ruh durumuna göre koltuk altına da vurabilir.

Kihon Kendo genelde Kendo içindeki en eziyet bölümdür. Yakında birileri imza toplarsa "kaldıralım bunu" diye şaşırmam.

Gİ-keiko Kendosu :
Sevilen bir Kendo türüdür. Özellikle çeşitli kutlamalarla başlar, çünkü bu bölüm genelde kulübünüzün veya dojonuzun "Kihon Kendo" dediğimiz bölümünden hemen sonra başlamaktadır. O kadar sıkıcı ve tekdüze bir Kendo çalışmasından sonra herkesin bir neşe yumağı haline gelmesi haliyle normal oluyor.

Gi-keiko Kendosunda genelde ruh haliniz biraz daha saldırgan olmaktadır. Kihon Kendo da öğrendiklerinizden farklı olarak bu bölümde içinizden geldiği gibi vuruşlar yapabilmeniz doğaldır. Yapabildiğiniz her farklı vuruş şekli Kendonuzun ne kadar geliştiğinin bir göstergesi olmaktadır.

Shiai Kendosu :
Bu en zor bölümlerden biridir.Çünkü "Kazanmak" zorundasınızdır. Ancak unutmamak gerekir ki, rakibinizde aynı şekilde kazanmak istemektedir. Yani öncelikle onun sayı almasına engel olup , sonrasında sayı almanız gerekmektedir.Ayrıca Shiai yapmanın bir diğer avantajı da saha çizgilerinin olması ! Yani rakibinizi iterek veya bir şekilde yönlendirerek saha dışına atabilirsiniz.

Shiai Kendosu , diğer Kendo türleri içinde en strateji isteyen çeşididir aslında.Her türlü hile hurdaya (tabi yapabilirseniz) başvurabilirsiniz.Bu aşamada vucudunuzla uygulayacağınız güç çok önemlidir.

Sınav Kendosu :
Oyy... işte budur.Bambaşka bir Kendo , bambaşka bir ruh gerektirmektedir. Unutmayın burada bir jüri sizi izlemektedir. Ona göre davranmalı ona göre üzerinize başınıza çeki düzen vermelisiniz. Saç , Sakal tıraşı olun, keiko-gilerinizi yıkayıp ütüleyin mutlaka. Sınavdan önce bougunuza dikkat edin mutlaka, nizami olduğundan emin olun.

Sınav içerisinde çok dikkatli olmalısınız.Ne çok rahat nede çok gergin durun ! Bu tür Kendo da maalesef "Kihon Kendosu" içersinde öğrendiklerinizi uygulamanız beklenmektedir... kusura bakmayın ama böyle, bende istemezdim. Bildiğiniz ve sizden istenen teknikleri yapın ve sınav bittiğinde de rahat rahat yerinize geçin. Nasıl olsa bu bilgilerle sınav sonucunuz mükemmel olacaktır   :)

Şimdiiii........yukarıdaki bölümü dikkatlice okuduğunuz varsayıyorum. Belki de kendi kendinize "ben bunların farkında değildim, aslında ne kadar birbirlerinden farklıymışlar" diyor da olabilirsiniz. Ancak üşenmeyip yukarıya yazdığım her şey saçmalıktı !!!!!

Saydığım onca Kendo türünden hiçbiri yok ! belki üzüldünüz belki sevindiniz. Ama gerçek bu arkadaşlar.

Kendo , tek ve bir şekilde yapılmaktadır. Ne zaman ve ne için olduğuna bakılmaksızın aynı şekilde yapılır.Bu demek ki ;


  • Keiko-gi giyerken her zaman dikkat edilmeli.
  • Bougunuzu giyerken mutlaka nizami olmasına özen gösterilmeli
  • Her çalışmanın içinde ruhunuzu ve saldırganlığınızı kontrol etmelisiniz
  • Teknikleri doğru ve size öğretildiği şekilde , asla dışına çıkmadan uygulamalısınız

Bu kadar basit bir Kendo yapmak varken , Yukarıda sıraladığım gibi 4 farklı Kendo yapmanın yada yapmaya çalışmanın hiçbir anlamı veya mantığı da yoktur zaten.

Saygılarımla



4 Mayıs 2012 Cuma

Merak Edilenler - No:5 Nefes

Merhabalar,

Hepimizin günlük (ing.diary) hayatında farkında olmadan yada farkında olmayı gerektirmeden yaptığı çok basit bir aktivite var .... Nefes Almak !

Ancak Kendo yapan ahalinin ortak kaderinde kendi bedeniniz tarafından şahsınıza söylenen cu cümleyi duymak vardır "o aldığın nefes sana yetmez kardeş". Gerçekten yetmez mi ? Konun içine biraz bilim katalım hemen ;

Her yetişkinin ( fiziksel anlamda) Akciğer Kapasitesi toplamda : 5800 ml. dir.

Normal ve rahat bir nefes alışımızda : 500 ml. kadar havayı çiğerlerimize çekeriz.

"Derin Nefes Al" birader dediklerinde ise , ciğerlere fazladan : 3000 ml. kadar hava daha çekilebilinir.

Yukarıdaki bilgiler ışında demek istediğim şey ...... eeee.... neyse bilemedim.

Kendo'da Nefes alışımızı kontrol edebiliriz. Hatta bunun için gerekli çalışmayı her dersin başında ve sonunda yapmanıza süre bile veriliyor.Kulüp kaptanı tarafından verilen "Mokuso" talimatı ile bu çalışma yapılmaktadır.

* Peki ne şekilde çalışmam gerekir ?

Aşağıdaki linkte size bu konu da bir çok bilgi verilmektedir. Şimdi beni burada uğraştırmayın  :P
http://www.kendo-guide.com/breathing_in_kendo.html


Ancak ben kendi çalışmamı size kısaca aktarayım ;

Talimat gelir "Mokuso" , Ellerimi doğru pozisyona getirirken burnumdan derin ve hızlı bir nefes alırım ( yani tam olarak 3000 ml.- ne eksik ne fazla ). Bu nefesi 5 sn kadar tutmaya gayret gösteririm. Ardından aldığım nefesi ağzımdan çok ama çok yavaş bir biçimde vermeye çalışırım. Açıkcası bir nefesi ne kadar uzun sürede dışarı verebildiğim konusunda pek sağlıklı bir bilgim yok , çünkü ya ben önce bitiriyorum yada kaptan ben bitirmeden "YAMEEEE" diye konuyu kapatıyor.

Bu basit nefes çalışmasını uygulamanızı tavsiye ederim.Ben kendi adıma çok faydasını gördüm ( hissettim ).

Ancak bir çoğunuzun aklındaki düşünce şu "Ama ben daha Kirikashi'de tıkanıyorum" !
Daha önceki yazılarımdan birinde ( ki hangisi valla hatırlamıyorum) , Kirikashi'nin uygulanış biçimini anlatırken nefes almanız gereken bölümleri de yazmıştım, konuşturtmayın beni !

Ama derseniz ki , genel olarak 2 saatlik bir çalışmada nefes nefese kalıyorum yada bir gi-keiko esnasında nefes almak için farklı yetenekler geliştirmem gerektiğini düşünüyorum. O zaman konuyu basitçe size açabilirim.

Kendo çalışmaları sırasında gözlemlediğim önemli bir konu bu aslında. Belirli bir süreden sonra , çalışan kendokaların duruşlarında , yürüyüşlerinde ve hatta kamaelerinde bozulmalar yaşanıyor. Konsantrasyon eksilmesi de cabası.

Bu temelinde gene "nefes" alımı ile ilgili olsa gerek diye düşünüyorum. Çünkü bazı zamanlarda arkadaşlarımı uyarma ihtiyacı yaşıyorum "nefes al , nefes al" diye. Yapılan hata ;

Talimat : 4 tane büyük MEN vur !

Çalışan : Derin bir nefes alır , tutar ve saldırır . Sonra da 4 adet MEN vuruşunu o aldığı bir tanecik nefes ile yapmaya çabalar. Ancak sorun bu değil, Sorun çalışmayı bitirdiğinde aniden verdiği nefesin büyüklüğüdür.

Bilimsel Not : Derin bir nefes alındığında , ve aniden verildiğinde bu nefes, alınan derin nefesin yalnızca 1100 ml. dışarı çıkar !

Haliyle siz üzerine tekrar tekrar nefes almak istiyeceksiniz , ama kapasiteyi doldurmuş olduğunuzdan bir müddet sonra "Dalak" diyecek ki "abi ben şiştim , yeter".

Oysa ki, aynı talimat içerisinde ;

Derin bir nefes alın , kiai yapın ve ufak bir kısmını verin. ilk menden sonra uzun bir kiai daha yapın ve mümkünse tamamını verin. ardından acele etmeden kamae mesafenizi ayarlarken tekrar nefes alın ve aynı işlemi tekrarlayın.

Basit bir çalışmayı bu şekilde yaptığınız takdirde göreceksiniz ki, nefes sıkıntısı yaşamıyorsunuz.
Aslına bakarsanız bu şekilde tüm çalışmaları ve özellikle de gi-keiko ları çok ama çok rahat yapabilirsiniz.

Genelde sanırım biraz heyecandan, belki biraz o an yapılan tekniğin verdiği gerginlikten olsa bir çok kişi de nefesi tutma eğilimi görülüyor.


Saygılarımla































2024 Edinburgh Kendo Seminar - Sakın Kaçırmayın !!!

Merhaba Arkadaşlar, Bilen veya araştıran arkadaşlarımızın severek takip ettiği çok keyifli bir kaç blog'tan biri olan '' Kenshi ...