31 Ocak 2018 Çarşamba

Eğitim Zinciri

Merhaba Arkadaşlar,

Bu defa yazımda sizlere neredeyse tüm Uzakdoğu disiplinlerinin içinde yer alan "eğitim" teriminden bahsetmek istiyorum.

SHU HA Rİ

İster Kendo yapın, ister Iaido veya Jodo, baktınız olmuyor Aikido ama yapın fark etmiyor. Önemli olan şey "Bushido"nun içinde yer alan bir disiplinin bir parçasıysanız, disiplinin getirdiği veya verdiği her şeyi de kabul etmiş oluyorsunuz.

Peki, "Bushido" nereden geliyor? bizi nerelere götürüyor ?

Aşırıııı kaba bir tanımlama yapacak olursam, "Zen" ile gelişip şekillenen ve "bushi" yani "Savaşçı" için belirlenen ve takip etmesi gereken bir "Yol" (DO)' dur.

"Yol", Disiplinin, ahlakın ve sabrın bir bütününü işaret eder. Her savaş disiplinin her ne kadar kendi kuralları olsa da, özünde yatan konu "Saygı, ahlak ve sabır ile çalışmaktır."

Bir çoğunuzun yukarıda yazdıklarıma zaten aşina olduğunu düşünüyorum.



Sizlere bir kez daha Türk Kendosu ile ilgili minik bir bilgi aktarmak istiyorum.

Ben kendo'ya başladığım tarihlerde Türkiye'de sadece İstanbul'da ve iki kulüp içerisinde Kendo yapılabiliyordu. Bir tanesi Avrupa yakasında, diğeri Asya tarafındaydı. Her ne kadar evim Asya tarafında olsa da, bu disipline başlamak için kendime Avrupa yakasındaki Kendo kulübünü seçmiştim.

Hiçbir zaman bu kararımdan pişman olmadım. Çok güzel günlerim, çok iyi arkadaşlarım ve harika dostluklarım oldu. Hayatımı çok ciddi bir şekilde etkilediğini de zaman içinde başta ailem olmak üzere fark ettik.

Zaman içerisinde her konuda kendimi adadığım kulüpten ayrılma vaktim geldiğini hissettim ve bunu da zaman içerisinde kibar, saygılı ve uygun bir dille gerçekleştirdim. Bugün halen bana ilk Kendo eğitimini veren, senelerce dojosunda çalıştığım kişi ve öğrencileri ile saygılı ve dostça bir iletişimim var.

Bugün Türkiye'de yaklaşık olarak 150 üzerinde aktif Kendocu mevcut.

Neredeyse 18, 19 yıldır Türkiye'de kendonun varlığını düşünürsek, bu sayının az oluşu biraz üzücü ve düşündürücü görünüyor.

15 yılı geçkin bir süredir Kendo hayatımın içinde ve bundan çok memnunum. Ancak, zaman içinde  başladığım günden bu tarihe yüzlerce insan kendo'ya başladı ve bıraktı. Bir çok kişi bougu aldı ve sonra bir dolaba koyup unuttu veya bir başkasına sattı.

Gözlemlediğim genel durum her zaman şu oldu ;
"Bu kulüpte kendo yapmazsam nereye gidebilirim? gidersem bana ne derler?"

Açıkçası uzun bir süre bir kulüpten ayrılabilmenin kibar bir yolunu yada geçerli bir sebebini net bir şekilde bulamadım.

Kulüp hocaları (ben de dahil), bir emek harcanmış öğrenciyi kaybetme korkusu içindeler.

Ama unuttuğumuz bir diğer noktada ise, emek harcayan sadece kulüp eğitmenleri değil ! Kendo içinde yer alan, dojoya ayak basan herkes çok ciddi bir efor harcıyor.

Uzun bir zamandır kendo yapıyor oluşum bazı teknikleri kolay veya rahat yaptığımı sergilese de , çok daha kısa süredir kendo yapan arkadaşlarım için aynı teknikler çok daha zor veya karmaşık olabiliyor.

Diyeceğim şu ki, "kendo" öğrenmek için gelen her bir kişiyi kulüp içinde tutmak için geçmişte ve halen söylenen bazı cümleler, öğrencilerin kendo yapmaları için teşvik değil de korkuya sebep oluyor.
Ve böylece öğrenci dojoya daha seyrek gelmeye, ardından da hiç gelmemeye başlıyor.
Kimisi "Kendo'yu bırakıyorum" diyor, bu cümlenin peşi sırada akıl edebildiği bahaneleri sıralayarak.

Burada isim vermeyeceğim ama onu tanıyanlar bu konudaki düşüncelerini çok net bir biçimde biliyor. Dostum der ki,
"Kendo'yu seviyorsan ama bulunduğun kulüp içinde huzursuzsan, keyifle kendo yapabileceğin yere git."



Peki tüm bu yazdıklarımın "Shu Ha Ri" ile ne ilgisi var.
Hemen açıklayayım.

"Shu Ha Ri" genel anlamda bir eğitim sistemidir. Kelime kelime açıklamak gerekirse;

Shu : Korumak

Ha : Zincirleri kırmak

Ri : Yaratmak için serbestlik


Shu ile eğitimimizin ilk aşaması anlatılır. Bilgiyi size veren ile bilgiyi alan kişi arasındaki sessiz ama temel bir anlaşmadır. Size verilen bilgiyi/tekniği kelime kelimesine veya tam gösterildiği şekliyle öğrenmeniz ve uygulamanız beklenir.

Diğer disiplinler için bu süreç nedir çok bilmiyorum, ama ben kendi kulübümde kendo'yu anlatırken bu süreç için en azından "3.Dan" seviyesine kadar bana sabretmelerini rica ediyorum. Bu seviyeye gelenler sonraki yıllar için izleyecekleri yol için daha olgun, daha bilinçli seçimler yapabilirler.

Ha, aslında bu aşama da öğrenci geçmişten aldığı bilgileri sorgular, üzerine gider ve izleyeceği bir sonraki yol için gerekli araştırmaya başlar.

Bugün ben bu aşamanın tam ortasındayım. Bir seçim yaptım, kendime uygun bir yol buldum ve bu yol üzerinden bana kendoyu öğretecek bir hoca seçtim. Şu anda hocamın öğrettiği şekilde kendo yapıyor ve davranıyorum.

Ri, "Yaratmak için serbestlik" bu üzerinde henüz düşünmediğim bir konu olduğu için kaba bir şekilde açıklamaya çalışacağım.
Konusunda uzman olduğunuz disiplinin üst noktasına vardığınız. Artık öğretmen ve öğrencisi ile arasındaki bağların çok daha üst bir bağlılıkla yürüdüğü ama bir o kadar da serbest oldukları bir noktadır.



İşte SHU HA Rİ, aslında bizlere uzun bir yolculuğun başları ile sonunun benzer bir şekilde her zaman devam edemeyeceğini öğretir.



Saygılarımla



2024 Edinburgh Kendo Seminar - Sakın Kaçırmayın !!!

Merhaba Arkadaşlar, Bilen veya araştıran arkadaşlarımızın severek takip ettiği çok keyifli bir kaç blog'tan biri olan '' Kenshi ...