21 Aralık 2018 Cuma

Önemli olan ... Niyet !

Merhaba Arkadaşlar,

Bu sefer üzerine çok düşündüğüm bir konuyu yazmak mı doğru olur? yoksa yazmamak mı? derken, belli oluyor ki yazacağım.

Türkiye'de Kendo diğer ülkelere oranla yavaş veya beklentilerin altında bir hız da ilerliyor.

Bunun için sebep aramaya kalkarsak kuru kuru konuşmuş oluruz elbette.

Peki, ilerleyişin hızını belirleyen şey nedir ?

Hemen bunun cevabını söylerim : NİYET !

Bir çoğunuz biliyorsunuz ki, Ben ve dostlarım toplam 8 tane "Kendo Camp" etkinliği düzenledik. Neden?
"Paramız yok ki yurtdışında seminerlere gidelim"
"Tanıdığımız hocalar yok ki, davet edelim"
"Tanıyabilmek için hocalara gidemiyoruz ki, davet edelim"

Ancak, ortaya bir fikir atarak ve sonrasında da kafamızı bir taşın altına soksaydık (etrafımız da böyle arkadaşlar var), 8 yıllık bir geçmişimiz olamazdı. Türkiye'nin düzenli ilk ve bence tek güzel etkinliği de hiç başlamamış olurdu.

Amacımız, yukarıdaki koşullara rağmen tüm dostlarımızı bir araya getirerek, iyi ve kaliteli hocalara gitme masrafından kurtararak, hocaları buraya getirmekti. Elbette ki, bunda da başarılı olabildiğimizi düşünmüyorum.

Neden ? Yaptığımız işlerin örnek olmasını, diğer arkadaşlarımızı harekete geçirmesini umuyorduk.

Aksi gibi, kimse bilmez ama biz bu yükün altına girerek ceplerimizden çok çok fazlasını ödediğimizi saklamaya gayret ettik. "Seminer ücretini minimum da tutalım ki, öğrenci olan veya maddi durumu hiç iyi olmayanlarda gelebilsin" dedik. (Sanki biz çok zenginmişiz gibi)

Ama buna rağmen "fiyatlar neden yüksek?" veya "umarım bu sene fiyatı arttırmazsınız" … vb. gibi konularla daha başlamamış etkinlikten önce üstümüze gelindi.

Peki ülkemizdeki kendo için biz yeterli miyiz ki de ben böyle konuşuyorum, çok mu ihtiyaç var yahu bize ?

Kesinlikle hayır, ancak içinde bulunduğumuz durumu özetlemek gerekirse, şu anki kendocu sayısı 5 yıl önceki sayıdan çok daha düşük. en azından ben öyle görüyorum.

"Seviyelerimiz arttı ama" ….. hmmm… kimin ?

Evet, aktif olarak devam eden arkadaşların seviyeleri arttı. Normal olan da bu zaten, aktif kendo yapıp olduğu yerde sayan kaç kişi var???

Elbette , süreç ilerledikçe sınavlar da zorlaşıyor ve beklentiler de değişiyor. Ama öyle bir nesil var ki, sınavdan kalınca hocaya gidipte "hatalarım nedir?" demeyi hala bilmiyor. "Hocam bana söyler zaten" diyerek oturuyor bir köşede.

Arkadaşım …. bak, Türkiye hala bazı konular da yardıma ihtiyacı olan bir kendo ülkesi. Hocan zaten bir şeyleri eksik vermiş ki sende kalmışsın.
Bu benim çok iyi bildiğimi göstermez tabi. Benim öğrencim bu yıl Türkiye Kendo Şampiyonasında  3.Dan sınavından kaldı. Sebebi ise, benim yetersizliğim onun değil. Ancak, jüriyi veya rakibini suçlamak yerine, öğrencimin karşısına geçip özür dilemesini biliyorum (çok şükür).

Aynı şartları sadece sınavlar için söylememek lazım.

Türkiye Kendo Şampiyonasına katılan takımlar ve bireysel sporcular bu yıl hakemleri eleştirdiler.
Hepsine aferin.
3 sene önce TKŞ ye 13 hakem gönüllü olmuştu.
2 sene önce sadece 9 hakem gönüllü oldu.
Bu yıl 6 hakem gönüllü oldu yada form doldurdu.

2 Shiai-Jo var. Minimum 6 hakem gerekir. Tabi hakemlik çok kolay olduğundan bu adamlar bütün gün ayakta dursa da yaptıkları iş basit ne de olsa.

Tüm dikkatini toplaman gerek, en az 4 dakika bir maçı izleyeceksin.
Olduğun yerde çakılı kalamazsın, sporcularla birlikte bir sağa bir sola döneceksin. Yoksa sayısını görmezsen "bu ne biçim hakem yaaa" oluyor.

Bu yıl da katılmadığım bir turnuva da hakemlik görevi aldım ve isteyerek aldım. Sağolsun dernek yönetimi bana bu konu da güvendi.

Ancak, cumartesi gününü (bireysel maçlar) bir şekilde, imece usülü atlattık. Peki pazar günü ne oldu?
Canım kardeşim, ben arka arkaya 6 maç ayakta hakemlik yaptım. Sadece ben mi yaptım ???
Yoo…. orada bulunan herkes perişan oldu. Peki orada ki kaç hakem bunu bağıra bağıra ortalıkta söyledi.
Ama sporcu haklı, rakibine deli gibi vurmayı biliyor. Peki sporcuya neden bayrak kalkmıyor ?

Bu yıl bu durum o kadar çok yaşandı ki !!!

Maçları izleyenler her vuruşta hakeme bakıyor ve bir yandan "oooo …. " veya "sayı amaaaa…." diye konuşuyor.
Maçın hakemleri ne yapıyor ? Bayraklar çok ağır olduğu için kolları kalkmadığından sayı veremiyor tabi. :P

Ben bizzat bir maçtan sonra bir arkadaşımın yanına gidip "Çok vuruş yaptın ama hiç bayrak kalkmadı fark ettiysen" dedim.
Arkadaşım da "Evet, neden sayı verilmedi?" diye kibarca sordu.
Bende bu arkadaşımın iyiliğini düşünerekten "Çünkü vurabiliyorsun ama hiç zanshin yapmıyorsun" dedim.

Bunu söylemek zorunda da değilim ayrıca !!! Bana ne der yerime geçebilirdim." , "Hocası düşünsün bu vakte kadar neden bunu öğretmemiş ki." veya "Ooo.. benim öğrencilerimle karşılaşırsa , en azından avantajlı olsun öğrencim" de diyebilirdim.

Bu yıl maalesef, her konuda ama her konuda zorluklar yaşandı. Kendo derneği elindeki imkanlarla bu turnuvayı düzenledi. Yurtdışından 3 çok tecrübeli hoca davet etti.
Hakem olan arkadaşlar, birbirimizin yüzüne turnuva sonrasında da bakabilelim diye elinden geleni yapmaya çalıştı.
Masa da görevli olmadığı için, turnuva maçlarında elenen insanlar üzüntülerini bir kenara bırakıp gelip masalara yardım etti.
Turnuva çıkışında insanlar çöplerini bırakıp giderken, başta ülkemizde misafir olan bir Japon hoca olmak üzere bir çok arkadaşımız çöpleri topladı. Sanki onlar hiç yorgun değilmiş gibi.

İşte bunların hepsinin bir adı var : NİYET … ama  (İYİ) Niyet !

Yoksa, orada burada etkinlik hakkında konuşmak kolay veya "ne kötü hakemler vardı" diyerek kendi hataları görünmesin diye hakemleri hedef göstermekte kolay.

Evet, ülkemizin çok şeye ihtiyacı var.
Seminerlere …. çok çok fazla seminerlere ihtiyacımız var.
Hem de her türlüsüne , Hakemlik semineri, Kadınlar semineri, Turnuva semineri veya basit turnuva organizasyonları.

Geçmişte adı "Dostluk Turnuvası" olan bir etkinlik vardı. Boğaziçi Kendo Kulübünün ülkemizde turnuva bilincinin, kuralların oturması ve daha da önemlisi hakemlik üzerine pratik yapılabilmesi için düzenlediği çok başarılı bir etkinlikti.

Bir dönem Ankara'da "Ankara Kendo Günleri" yapılıyordu.

Peki ne oldu? Sıkıldınız mı? Artık bu işler size basit mi geliyor ? Yoksa zor mu? İçiniz de enerji mi kalmadı?

O zaman arkadan gelen ve hevesli arkadaşlarımızı motive edin. Yapılan yanlışları sesli söyleyerek onların gözünü korkutmayın.

Beni her sene duygulandıran bir an vardır. Bunu buraya yazıyorum ama benim için son derece önemli bir an.

Her sene "Kendo Camp" etkinliği için çok ama çok çalışıyoruz. Büyük bir çoğunluk neler yaşadığımızı bilmiyorsunuz. Hiç bir zaman bir etkinlik sorunsuz geçmiyor, inanın bana !

Ama etkinliğin sonu geldiğinde, hocalarımız etkinliğin bittiğini söyleyipte ayağa kalktığımız o anda, insanların yanıma gelipte "Çok güzel ve verimli bir etkinlik oldu. TEŞEKKÜR EDERİM" demesi …. evet "Teşekkür ederim" demesi kadar güzel bir duygu bilmiyorum.

O zaman, bu etkinliği neden yaptığımızı ve bir kez daha yapmamız gerektiğine daha çok inanıyorum.

Niyet … !!!

Hoca olabilirsiniz, Öğrenci olabilirsiniz, Çok uzun süredir kendo yapıyor olabilirsiniz, belki de daha geçen hafta Kendo'ya başladınız. Ama bu sizi ne benden daha üstte, ne de daha altta yapar.

El birliği ile bir şeyler yapmak isteyenler için ben ve eminim ki dostlarım her zaman yardıma hazırız.
Siz ne yapmak istediğinizi bilin ve iletin yeter.

Ama …

Tüm bunları (İyi) bir niyetle yapın. O zaman bende gelip size teşekkür ederim.

Eleştirmek veya birilerini hedef göstermeyin, gönül ile iş yapanları kırdığınızı bilmiyorsanız, sizi kırabilecek olanın da ne olduğunu bilmiyorsunuzdur.

Bu sefer ukalalık yapmış olabilirim. Hepinizden özür dilerim.

Yakında görüşmek dileği ile.
 



 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

2024 Edinburgh Kendo Seminar - Sakın Kaçırmayın !!!

Merhaba Arkadaşlar, Bilen veya araştıran arkadaşlarımızın severek takip ettiği çok keyifli bir kaç blog'tan biri olan '' Kenshi ...