Merhaba arkadaşlar,
Özür dilerim ama şu anda çok detaylı bir yazı yazamayacağım. Dün İsviçre’den akşam saatlerinde döndüm, şimdi de Manchester havaalanına sabahın köründe gelerek İstanbul uçağımı bekliyorum.
Merak edenler için ve yazının tamamını okumak istemeyenler için , ilk defa girdiğim 6.Dan sınavımı geçemedim.
Kısaca söylemek gerekirse toplamda 3 gün görünen bir semineri sizlere anlatmaya çalışacağım.
Birleşik Krallık’tan cuma sabahı ayrılarak Zürih’e gittim, buradan her yarım saatte bir ülkenin çeşitli şehirlerine trenler kalkmakta ve inanılmaz konforlu bir yolculuk sizleri bekliyor.
Hayatımda ilk defa çift katlı bir trene binerek güzel İsviçre’nin doğasını ve güzelliklerini 1 saat kadar keyifle izledim.
Beni daha önce Liverpool’dan tanıdığım Silvan arkadaşım tren istasyonunda karşıladı.
Otele vardığımızda oda arkadaşım benden 1 saat kadar önce gelmiş beni bekliyordu.
Cuma günü için ayarlanan salon otelimize aşırı yakındı, sanırım yürüyerek 5-6 dk filan sürüyordur. Belki daha uzun, yol boyunca güldük sohbet ettik.
Yaklaşık olarak15 adet toplamda 7.Dan ve 8.Dan hocalarla iki saatlik free keiko yapma şansımız oldu. O yüzden üç günlük seminerin bu ilk günü seminerden sayılır mı bilemiyorum.
Doğrusu güzel bir ter atma çalışması gibiydi.
Akşam otele döndüğümüz de dinlenelim mi? dışarı mı çıkalım? diye düşünürken Boscarol sensei bizi dürttü.
Boscarol sensei ve dojosundan bir kaç arkadaş ile Bern şehrinin akşam güzelliğini , muhteşem sokaklarını sohbet ederek gezdik. Oda da oturmaktan çok ama çok daha iyi be keyifliydi.
Cuma günü çalışması sabah 9:00 da başlayıp akşam 18:00 e kadar sürecek diye programı görünce biraz da olsa “eyvah” dedik.
Etkinliğe kayıt yapan 230’ün üzerindeki katılımcının hemen hemen hepsi salondaydı.
20’nin üzerinde Avrupalı 7.Dan hocalara ilave olarak iki tane de 8.Dan hocanın karşı sırada oturması son derece etkileyici bir görüntüydü.
Cumartesi günün tüm sorumluluğunu Kamei Sensei üstlendi.
Şimdi yazacaklarım size şaka gibi gelebilir ama yaklaşık olarak iki buçuk veya üç saat boyunca suburi yaptık. Walla yaptık yani. Öyle harala gürele değil elbette ama çok uzun yıllardır ilk defa elimdeki parmaklardan bir tanesi açıldı. (Benim cildim kolay kolay kanamaz veya yaralanmaz. Genel olarak dayanıklı ve esnek bir cildim var)
Hemen ardından hızlıca Men giydik ve temel teknikleri çalışmaya başladık.
Arkadaşlar, en son Edinburgh Seminerinde hayatı ve neden Kendo yaptığımı sorgulamıştım. Bu tek gün gene aynı soruları kendime sormama neden oldu.
Bir ara saate baktığımda (ki 1,5 saat öğle yemeği arası verdik) zaman geçmiyordu.
Önce 3’erli gruplar oluşturmamızı istediler (aynı boy, aynı seviye ve aynı cinsiyetten)
Sonra 5’erli gruplar oluşturun denildi ve çeşit çeşit istasyon çalışmaları yaptık. Salonun havalandırması gerçekten iyiymiş, içerideki onca kişiye rağmen ve coşkulu çalışmalara rağmen halan nefes alabileceğimiz hava vardı.
Çalışmanın sonlarına doğru Mawari-keiko da ayrıca çok nefes kesici ve eziyet geçti. Kaç defa Sonkyo’ya oturup kalktık saymadım.
En son olarak hocalarla yaptığımız keiko da zaten bizi bizden aldı.
Boscarol sensei “sayanora partiden sonra tekrar çıkarız” dedi ama biz daha salondan otele nasıl gideceğiz diye düşünüyorduk. Neyse ki, o işi de kendisi üstlendi.
Ama tüm akşam inşallah bize mesaj atmaz diye dua ettik. Yataktan kalkıp tuvalete gitmek (2 metre arası) bile zor geliyordu.
Neyse ki mesaj filan atmadı ama ben her ihtimale karşılık olarak kendisine sabaha karşı mesaj atıp “daha seni ne kadar bekleyeceğiz, yatıyoruz” diye mesaj attım. Önemli olan niyet elbette.
Pazar günü sabah çalışması gene 9 da Kata ile başladı.
Bu sefer çalışmayı Ijima Sensei yönetti.
Dürüst olmak gerekirse Kanzaki Sensei’nin kataları anlatma tarzını daha fazla sevmiştim. Biraz “çok vakit yok hadi bakın, sonra siz yapın” kafasındaydı. Kimse adam gibi soru soramadı, soranlarda cevabını alamadı.
Çalışma tam 12:00 de bitti. Ben ve benimle beraber tüm 6 ve 7.Dan sınavına gireceklerde numaralarını almak için sıraya girdik.
Bana verilen numara: 629
601 ve 602’nin maçında ilginç bir an meydana geldi. Maçların süresinin ve bunları kimlerin durduracağını kimse aralarında konuşmadığı için ilk maç 1 dakikadan uzun sürdü.
Ancak bundan sonraki tüm maçlar tam 1 dakika da bitti.
Dörtlü grubun ilki bendim.Grubumuz 629-630-631 ve 632 numaralı kişilerden oluşuyordu. Yani 630 ve 632 ile keiko yapmam gerekiyor.
Kendi adıma ilk maçımın iyi geçtiğini söylemek istiyorum.
Ancak ikinci maçımda ne yazık ki ilki kadar net bir vuruşa sahip olmadım.
Tersi bir durum olsaydı, jürinin daha pozitif yaklaşacağını düşünüyorum. Ama artık yapacak maalesef hiç bir şey yok. Daha fazla çalışmalı ve daha iyi konsantre olmalıyım.
Açıkçası hemen hemen her aşamasından son derece tatmin olmuş bir şekilde ayrıldım.
Şimdi önümdeki hedefler için daha çok çalışmalı ve keyifle devam etmeliyim.